Bursa’da Milli Eğitim Bakanlığı’nın çadır skandalını ortaya çıkaran Eğitim İş Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy hakkında 2 yıl önce yapılan basın açıklaması nedeniyle açılan davranın ilk duruşması yarın İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde görülecek. Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Bursa Şube Başkanı Özkan Rona, bu davanın bir “suç” davası değil, “sus” davası olduğunu ifade etti.
Eğitim İş Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy, 24 Kasım 2021 tarihinde yaptığı basın açıklamasında Milli Eğitim Bakanının öğretmenlerin hediye almaması konusunda yaptığı uyarıya karşı, ‘Katar’dan hediye uçak alan iktidarın bakanı öğretmene ahlak dersi veremez’ başlıklı bir basın açıklaması yapmıştı. Açıklamanın üzerinde 2 yıla yakın bir süre geçmiş olmasına rağmen Milli Eğitim Bakanlığı’nın Bursa’daki çadır skandalının ortaya çıkmasından 2 gün sonra savcılık tarafından iddianame hazırlandı ve dava süreci başlatıldı. Eğitim İş Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy hakkında, 9 Mart 2023 tarihinde 2 yıl önce yaptığı basın açıklaması nedeniyle “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini aşağılamak” suçundan dava açıldı.
Davanın ilk duruşması yarın İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde görülecek. Birleşik Kamu İş Bursa Şubesi dava öncesi Bursa Adliyesi’nde basın açıklaması gerçekleştirdi.
Bu davanın bir “suç” davası değil, “sus” davası olduğunu ifade eden Birleşik Kamu İş Bursa Şube Başkanı Özkan Rona, “Eğitim-İş örgütümüz ile Şube Başkanımız Yeliz Toy’un yanında yerimizi alıp, yargıyı iktidarın bir sopası olarak kullanmaya çalışanların yüzlerine karşı, düşünceyi ifade özgürlüğünü baskı altına almaya çalışanların yüzlerine karşı hep birlikte “Katar’dan hediye uçak alan hükümetin bakanı öğretmene ahlak satamaz diye haykıracağız” dedi.
Dosyanın sumen altından çıkarıldığını dile getiren Rona, “Milli Eğitim Bakanlığı’nın Bursa’daki çadır skandalının ortaya çıkarıldığı 7 Mart 2023’den 2 gün sonra hazırlanmıştır. Özel bir davadır, savcısı da özeldir, kurgusu da özeldir.” ifadelerini kullandı.
“KATAR’DAN HEDİYE UÇAK ALAN İKTİDARIN BAKANLIĞI ÖĞRETMENE AKLAK SATAMAZ”
Açıklamada konuşan Yeliz Toy, “Biliyoruz ki bugüne kadar Türkiye’de demokrasi mücadelesi verenlerin yolu karakollardan, mahkemelerden, hapishanelerden geçmiştir. Bizler de mücadelemizi verirken bu gerçeğin farkında olarak yürüttük. Bu nedenle uydurma soruşturmalar, sipariş yargılamalar bizi yılgınlığa düşüremez. Herkes bilsin ki bizi susturmaya çalışanlara karşı bundan sonra da aynı kararlılıkla mücadelemizi sürdüreceğiz. Demokrasiyi biz savunacağız. Düşünce özgürlüğüne biz sahip çıkacağız. Çünkü biz çocuklarımıza Ortaçağ karanlığında bir ülke bırakmak istemiyoruz. Biz eğilmeden, onurlu bir duruş sergileyerek çocuklarımıza onurlu bir yaşam bırakmak istiyoruz. Öyleyse bir kez daha tekrarlıyorum, Katar’dan yediye uçak alan iktidarın Bakanlığı öğretmene ahlaka satamaz.”
Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Bursa Şube Başkanı Özkan Rona’nın Bursa Adliyesi önünde yaptığı açıklamadan öne çıkanlar şu şekilde:
“İddianameyi düzenleyen savcı kamuoyunun skandallarıyla yakından tanıdığı Türkşad Kunthan Uçuk‘tur. Bu savcı şarkıcı Gülşen’in tutuklanmasını isteyen savcıdır. Aynı savcı Gazeteci Sedef Kabaş’ı da tutuklatmıştır.
Bu Savcı, Katar’dan Hediye Uçak Alan Hükümetin Bakanı Öğretmenlere Ahlak satamaz demeyi suç saymıştır fakat Sezen Aksu’ya ‘dilini keseceğiz’, ‘kafasına sıkacağız’ denilmesini ifade özgürlüğü olarak kabul edebilmiştir. Hedeftekiler çoğunlukla kadınlardır ve şimdi de Yeliz Toy’un peşine düşmüştür.
Bu Savcı, Cumhurbaşkanı’nın ‘Asımın Nesilleri’ yetişecek dediği ve Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan’ın olduğu İstanbul Zaim Üniversitesi’nden mezundur. Görünen o ki Türkiye ‘de ifade özgürlüğünü ortadan kaldırmak için özel olarak yetiştirilmiştir. Bu davada yargılanmak istenenin basın açıklaması olmadığını çok iyi biliyoruz. Bu bir ‘rövanş’ davasıdır ve onları kızdıran şey;
Bursa’daki çadır skandalı ile MEB’in ipliğinin pazara çıkarılmasıdır,
Bursa’da karma eğitimi ortadan kaldırmaya çalışanların deşifre edilmesidir,
Okullarda parasızlıktan dansözlü eğlence yapıldığı gerçeğinin ortaya serilmesidir.
Eğitim-İş Bursa Şube Başkanımız Yeliz Toy’a TCK 301 üzerinden açılan bu davada asıl yargılanmak istenen Eğitim-İş’in Laik, Bilimsel ve Parasız eğitim mücadelesidir, düşünce özgürlüğüdür.
Tüm bu gerçeklere rağmen biliyoruz ki Yeliz Toy üzerinden cezalandırılmak istenen aynı zamanda çağdaş düşünceleri ve kararlılıklarıyla toplumsal mücadelenin ön saflarında yer alan ilerici kadınlardır. Çünkü sayısız kez duydukları bu gerçekleri, düşünce kalıplarına göre erkeğin beş adım gerisinde yürümesi gereken bir kadından duymaya tahammül edememiş ve hemen harekete geçmişlerdir.
Tüm Yurttaşlarımız bilsin ki Eğitim-İş susmayacak, Yeliz Toy susmayacak, meslek onuruna saldırdığınız öğretmenler susmayacak, mücadeleci kadınlar susmayacak. Ülkeyi soyup soğana çevirdiniz, yoksulluğuyla zenginleştiğiniz bu halk susmayacak.
Eğitim-İş’in düşünce özgürlüğünü hedef alan bu dava ile bize “susun” diyorlar. Bu dava için 12 Eylül 2023’de İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesi’nde olacağız. Tam da 12 Eylül darbesinden 43 yıl sonra hortlayan bu anlayışla bir kez daha mahkemede hesaplaşacağız.
Eğitim-İş örgütümüz ile Şube Başkanımız Yeliz Toy’un yanında yerimizi alıp, yargıyı iktidarın bir sopası olarak kullanmaya çalışanların yüzlerine karşı, düşünceyi ifade özgürlüğünü baskı altına almaya çalışanların yüzlerine karşı hep birlikte “Katar’dan hediye uçak alan hükümetin bakanı öğretmene ahlak satamaz. “Diye haykıracağız.
Susmayacağız!”
Haber Merkezi