Türk Metal üyesi işten çıkarıldı: Pakkens işçileri grevde

Bursa’nın Nilüfer ilçesi Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) bulunan Pakkens fabrikasında Türk Metal üyesi işçinin işten çıkarılmasının ardından duruma tepki gösteren işçiler üretimi durdurdu. İşçiler, talepleri karşılana kadar mücadeleye devam edeceklerini söyledi.

Türk Metal üyesi işten çıkarıldı: Pakkens işçileri grevde
Yayınlama: 17.06.2023
A+
A-

Pakkens fabrikasında Türk Metal üyesi işçinin işten çıkarılmasının ardından işçiler duruma tepki göstererek iş bıraktı. İşçilerin iş bırakma eylemi devam ederken işveren işçileri 3 Temmuz’a kadar zorunlu izne çıkardı.

Sendikanın 2022 yılının şubat ayında yetkiyi aldığını ve fabrika yönetimin itiraz ederek mahkeme yoluna gittiğini söyleyen Türk Metal Sendikası Osmangazi Şube Başkanı Erdinç Sazbiçer, İş verenin sendikal örgütlenmeden rahatsız olduğunu ve bir işçinin iş akdini sonlandırdığını söyledi.

İş başı yapmak isteyen işçinin içeri alınmadığını ve iş yerindeki arkadaşlarının ona destek vermek amaçlı işi bırakma eylemine başladığını söyleyen Sazbiçer, “Arkadaşımız bize haber verdikten sonra üyelerimize destek olmak amacıyla kapının önünde konuşlanmaya başladık onların bütün maddi manevi yardımlarına koşmak, bu mücadeleye ortak olmak için. İşverenin burada yapmak istediği tek olay sendikasızlaştırmaktır. Bu anayasal hakkı gasp etmektir. Biz zaten devamlı bu durumlarla karşılaşıyoruz. Arkadaşlarımızın ayın 11’i pazartesi günü monometre tarafında işi durdurma eyleminden sonra ben birtakım girişimlere başladım işveren vekilleriyle. Kendilerine ‘buyurun gelin, elimizi sıkın, Çetin arkadaşımıza iş başı verin. Bizim zaten sürecimiz mahkemede devam ediyor’ dedim. Ama bizim uzattığımız eli hiçbir zaman sıkmadılar.” dedi.

Çetin Manay’ın işten çıkarılmasının ardından eylemlerin diğer fabrika şubesine de sıçradığını dile getiren Sazbiçer, işverenin sendikayla masaya oturmadan eylemi sonlandırmayacaklarını dile getirdi.

SENDİKAYI YETKİSİZLEŞTİRMEK AMAÇLI BÜTÜN ADIMLAR ATILIYOR

İşverenin yetkiyi düşürmeye çalıştığını ve yetkinin gelmeye başladığı tarihten itibaren mobbinglere başladığını ifade eden Sazbiçer, “İlkadımı da Çetin arkadaşımızın ayın 11’inde pazartesi günü iş akdini feshederek atmaya başladı. Mavi ve beyaz yakayla beraber bir fabrikada 207, birinde 210, diğerinde 35 civarında çalışanı var fabrikanın. Şu anda vardiya amirleri de dahil yüzde 95’i çalışmıyor ve eyleme destek veriyor. Sendika olarak bu süreçte taleplerimiz iş barışını sağlamak. Ama sırf sendikayı yetkisizleştirmek amaçlı bütün adımlarını atıyorlar. Mesela fabrikayı toplu izne çıkardı. Biz de şu anda bizim hakkımızı fabrikanın önünde konuşlanarak, piknik yaparak, eğlenerek, arkadaşlarla muhabbet ederek geçiriyoruz. Ama izin dönüşü de 3 Temmuz’da arkadaşların da birbirine söyledikleri gibi haklı mücadelemize sonuna kadar devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Bu sürece kadar fabrika yönetiminin kendileriyle iletişime geçmediğini söyleyen Sazbiçer, fabrika patronunun fabrikayı kapatmak ya da işten atmakla tehditlerde bulunduğunu, işçilerin ise bu tehditler karşılık tavrının herkes işten atılsa dahi mücadeleye devam edeceği şeklinde olduğunu söyledi.

FABRİKANIN TAVRI ÜZERİNE İŞÇİLERLE BİRLİKTE SENDİKAYA ÜYE OLMA KARARI ALDIK

İşine son verilen Çetin Manay ise maaş çalışma şartları ve izin durumlarından dolayı sendikalaşma yoluna gittiklerini söyledi. Sorunlarının giderilmesi için fabrika yönetimine çağrıda bulunduklarını fakat karşılık bulmadıklarını söyleyen Manay, “Daha çok tehdit, işten çıkarılma ve mobbinge maruz kaldık. Fabrikanın tavrı üzerine işçilerle birlikte sendikaya üye olma kararı aldık. Bu geçişten sonra bir buçuk yıllık bir süreç yaşandı. Bir buçuk yıllık süreçte hiçbir şekilde olağanüstü bir durum oluşmadı. Bu süreçte arkadaşlarımız özverili bir şekilde işine geldi. Fazla çalışmak istendi, fazla çalışıldı. Ama son iki aydır çalışan arkadaşlarımıza ciddi anlamda mobbing uygulandı. Mesela kadın arkadaşlarımıza tuvaletlere gitme yasağı koyuldu. ‘Belirli saatlerde gideceksiniz, belirli saatlerde gitmeyeceksiniz’ dendi. Yemekler çok kötü gelmeye başladı. Diğer arkadaşlardan izin alma durumunda izin vermediği durumlar oluşmaya başladı. Bu süreç içerisinde başı çeken arkadaşlarımıza bilgilendirme yaptı. Fazla mesai zorlandı. Haftada dört gün 19.30’a kadar fazla mesai zorlandı ve ‘bu mecburi, kalmazsanız tutanak tutarız’ denildi. Bunlara biz de karşılık verdik ve mesaileri dörtten ikiye düşürdüler. Ama yine haftada iki gün yaptılar. Ve üçüncü günü de zorlamaya başladılar. Bunun üzerine biz arkadaşları tekrar bilgilendirdik. Mesaiye kaç saat ve hangi şartlarda kalmamız gerektiğini bilgilendirdik.” dedi.

SENDİKA HAKLARI NEYSE ONLARI İSTİYORUZ

Fabrikadaki örgütlenme süreci nedeniyle bütün okların kendine döndüğünü ve işçilerle bağının koparılması için başka bölüme verildiğini belirten Manay, “Fabrika yönetimi tarafıma fazla maaş ve bütün hakları vererek istifamı istedi. Baskılara boyun eğmeyerek pazartesi günü işe geldiğimde iş akdimin sonlandırıldığını açıkladılar. Biz hakkımızı istiyoruz. Biz hakkımızdan fazlasını istemiyoruz. Adalet istiyoruz, hak istiyoruz. Sendika hakları neyse onları istiyoruz. Sendikamızı istiyoruz. Bizi, fabrikamızı temsil edecek, bizi koruyup kollayacak bir sendika istiyorduk ve bunu talep ettik, gösterdik. Ama bunu içeriye almamak için çok zorluyorlar.” şeklinde konuştu.