Şimşek’ten KUDEB çağrısı: Bursa’nın koruma ve eylem planına ihtiyacı var

Bursa’nın en önemli kültürel, turizm yerlerinden biri olan Hisar Bölgesi ve İznik ilçesindeki tarihi yapıların restorasyonlarının yapılmaması, atıl durumda bırakılması tarihsel dokunun gün geçtikçe kaybolmasına neden oluyor. Hisar bölgesindeki pek çok tarihi yapı metruk halde yeniden ayağa kaldırılmayı beklerken İznik ise uzun zamandır UNESCO tarihi miras listesine girmeyi bekliyor. Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek ise Bursa’da olmayan KUDEB’in bir an önce kurulması gerektiğini söylüyor.

Şimşek’ten KUDEB çağrısı: Bursa’nın koruma ve eylem planına ihtiyacı var
Yayınlama: 27.07.2024
A+
A-

Sibel Kahraman

Tarihi Milattan Önce 2500-2700 yıllarına kadar uzanan ve çok sayıda medeniyete, imparatorluğa ev sahipliği yapan ve Türkiye’nin en önemli tarihi, kültürel, turistlik şehirlerinden biri olan Bursa, son yıllarda tarihi dokusunu ve kültürel mirasını ilgisizlik, bürokrasinin yavaş işleyişinden dolayı kültürel zenginliğini gün geçtikçe yitiriyor. 

Bu konuda en güncel örnek ise Koruma Uygulama ve Denetim Büroları’nın (KUDEB), Bursa’da faaliyet göstermemesi. Türkiye’nin en büyük şehirleri İstanbul’da 9, Ankara’da 2, İzmir’de ise 3 tane KUDEB bulunurken Türkiye’nin 4. büyük şehri olan Bursa’da ise KUDEB bulunmuyor. 

Türkiye genelinde 69 tane KUDEB bulunuyor. KUDEB’in Bursa’da faaliyet göstermemesi kentin kültürel değerlerinin korunmamasında büyük bir eksiklik olarak nitelendiriliyor.

Kültürel ve tarihi mirasın korunmasını ve sürdürülebilir şekilde yeniden kullanıma kazandırılmasının kentler için çok önemli olduğunu söyleyen Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek, “Kent kimliğini ortaya koymak için kültürel değerlerimize, tarihi dokumuza sahip çıkmamız gerekiyor. Bursa, birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir şehir. Tarihi ve kültürel mirasın korunması ve buna bağlı olarak Bursa’nın turistik değerini arttırmaya yönelik çalışmalar yapmak çok önemli. Bursa’da yerel idareler birtakım hamleler yapıyor gözükse de tam olarak bütüncül bir koruma planı yok. Her ilçe belediyesi kendine ait noktalarda dokunuşlar yapsa da gerçek bir şey yapılmıyor. Kültür Bakanlığı biliyorsunuz tüm belediyelerin üstüdür. Projeler için izin alınırken önce Kültür Bakanlığı’na müracaat ediliyor. Ondan sonra ruhsat için belediyelere gidilir fakat Bursa’da bakanlık ile belediyeler arası koordinasyon yok. İznik’in UNESCO dünya miras listesine girmek için çok uğraştık. Ama işin içine girilince elimizi attığımız her yerde talan ve vandalizme kurban gitmiş bir manzarayla karşı karşıya kaldık. İznik’in kültürel değerini korumak bunu turizme kazandırmak Bursa için çok kıymetli ama biz bunu ekonomik katkıya bile çevirmekten yoksunuz.” dedi.

Kirletici sanayi için bu kadar dövüş, planlar üzerinde bu kadar kavga olurken turizmin hem şehri kirletmeden hem de şehre zarar vermeden getirisi olan bir sektör olduğunu dile getiren Şimşek, esasında çok daha fazla getiri elde edebilecek değerleri dünya kamuoyunda öne çıkartmaktan aciz olduklarını söyledi. 

“HALEN DİRENEN BİR İZNİK VE BİR BURSA VAR”

Vandalizmin kurbanı olmuş pek çok eser ve değerli yapının olmasına rağmen elimizde kalan mevcut yapıların var olduğunu ve halen direnen bir İznik ve bir Bursa’nın olduğunu belirten Şimşek, “Şu an dünya miras listesine girmesini bakanlık çekti. Çünkü bu haliyle giremeyeceklerinin farkındalar. Bir kez daha red yerlerse bir daha başvuru şanslarının olmadıklarını biliyorlar. Durum böyle olunca da ertelemiş oluyorlar. Ancak bununla ilgili bir özeleştiri toplantısı yapılmadı ve kamuoyu yeterince aydınlatılmadı. Şimdi bundan sonra ne yapılacağına odaklanmak gerekiyor.” ifadelerini kullandı. 

“KÜLTÜR BAKANLIĞINA BAĞLI KUDEB’İ ÖNERİYORUZ”

Bursa’da bir koruma bilincinin olmadığını Anıtlar Kurulu’nu da kendileriyle yaptıkları görüşmede aktardıklarını söyleyen Şimşek, “Tabii onların da sınırlı çalışma ve hareket alanları var. Desteksiz ve paydaşsız olmuyor bu işler. Kurumların hepsinin bu işin içinde olması lazım. Tüm belediyelerin bu anlamda politika geliştirmesi, eyleme geçerek birimler oluşturması gerekiyor. Biz de bu anlamda Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı KUDEB’i öneriyoruz. KUDEB restorasyon çalışmalarını gerçekleştirir. Hatta bir yapı yerinde yoksa, aynısı yapılacaksa KUDEB devreye gire. KUDEB’in olmadığı yerlerde de bunları kurullardan geçirmek çok zor oluyor. Biz Bursa’daki belediyelere KUDEB’in kurulmasının aciliyetini ve önemini aktardık. KUDEB’in kurulduğu illerde Valiliklerden bütçe desteği alınıyor. Bir zamanlar Bursa Büyükşehir Belediyesi’nde KUDEB kurulmuş fakat sebep gösterilmeksizin kapatılmış. Bu kadar kıymetli bir birim Bursa’da çoğaltılması gerekirken yok edilmiş.” şeklinde konuştu.

BURSA’DA KUDEB YOK

Her lafta ecdadımızı derken, korumaya atıfta bulunurken Bursa’da KUDEB’in olmadığını ve İznik Alan Başkanlığı kurulurken Bakanlığa KUDEB’in kurulması gerektiğini söylediklerini ifade eden Şimşek, Mimarlar Odası olarak sorumluluk almayı kabul ettiklerini ve korumanın aynı kentsel dönüşüm gibi bütüncül plana, bakış açısına ve seferberliğe ihtiyaç olan bir konu olduğunu dile getirdi.  

Bursa’nın elinde çok büyük bir kültürel zenginlik olduğunu ve bunun için seferberlik halinde çalışılması gerektiğini dile getiren Şimşek, sanayiye bu kadar odaklanmışken, esnafın kepenk kapattığı bu dönemde turizmle bölge esnafının da canlandırılabilmesinin mümkün olduğunu söyledi. 

“BURSA’NIN HİKAYESİ HİSAR’DAN BAŞLAR”

 Bursa’nın hikayesinin Hisar’dan başladığını söyleyen ve birçok medeniyetin izi olduğunu ifade eden Şimşek, “Burayı kazanmak lazım. Vatandaşlarla uzlaşıp, burayı toparlamak lazım. Burada terk edilmiş bir yer istemiyoruz. Bölgenin yaşaması, insanların yaşaması ve sahiplenmesi lazım. Kendi evini yenilemek isteyenler kurul süreçlerine takılıyor ve bu süreçler çok uzun sürdüğü için insanlar restorasyondan vazgeçiyor. Bu noktada KUDEB’in varlığı çok önemli.  KUDEB olsa insanlar çok kolay izin alacaklar, uzmanlar kontrollü bir şekilde yapıları denetleyecekler.” dedi.

Beraber bir şey üretelim derken dönemin yerel yönetimin Hisar’ın sadece ana caddesini temizleme kurgusuna girdiğini ancak sürecin yerel seçim döneminde tıkandığını ve askıda kaldığını belirten Şimşek, bölgenin Odunpazarı’nda ve Avrupa şehirlerinde olduğu gibi kültürel etkinliklerin yapıldığı, kafelerin açıldığı, bölgenin arkeolojik bir alan bir sergilenebileceğini önerdiklerini söyledi. 

BURSA İÇİN KORUMA VE EYLEM PLANINA İHTİYAÇ VAR

Gerekli çalışmalar yapılırsa bölge halkının yerine daha fazla sahip çıkacağını dile getiren Şimşek, “Bursa’nın kültürel değerleri belli. Bursa için bir koruma ve eylem planına ihtiyacı var ancak bir Bursalı olarak benim elimde kültürel rota uygulamam dahil yok. Bu uygulama elimde olsa ben Bursa’nın müzelerini, tarihi yerlerini ve kültürel zenginliklerini görebilir keşfedebilirim. Biz bu uygulamayı yerel yönetimlere önermiştik. Bursa’nın akademik odalarla iç içe olması ve yaralanması gerekiyor. Bursa’da böyle bir şans var. Bizim 3500 tane üyemiz var ve istediğimiz alanda uzman eğitmen ekip kurabiliyoruz ve Bursa’ya katkı koymak için çalışmaya hazır bir odayız.” ifadelerini kullandı.