CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Erdoğan’ın kendisine dava açmasıyla ilgili ilk açıklamayı yaptı. Özel, “Erdoğan’ın zoruna gitmiş ne söylediğim ortada” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanmasını protesto etmek amacıyla yaptığı konuşma nedeniyle AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisine dava açılmasıyla ilgili konuştu. Özel, “Erdoğan’ın zoruna gitmiş ne söylediğim ortada” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul’da yapılan milletvekili kampının ilk gününün sonunda basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Özel, Erdoğan’ın kendisi hakkında açtığı davanın sorulması üzerine şunları söyledi:
“Sayın Erdoğan geçen sene 5 Kasım’dan bu sene 5 Kasım’a kadar, yani benim Genel Başkanlığım döneminde benim ona, onun bana tazminat davası açmamasının Türkiye siyaset tarihinde önemli bir adım olacağını düşünüyordum ama 5 Kasım’a kadar sabredememiş. Sayın Erdoğan’ın zoruna gitmiş, gücüne gitmiş. Ne söylediğim ortada. Kişisel bir hakaret ortada yok. Darbecilikle suçlamışız, terör örgütü üyesi olmakla. Ahmet Özer’i 10 yıl geriye dönüp bakıp da 10 yıl öncesindeki telefon görüşmelerinde bir terör örgütü mensubuyla konuşmaktan terörist yapıyorsanız sizin grubunuz da Fehtullah Gülen ile ya da Gülencilerle telefonlar görüşmeyi bırakın, aynı tepsiden maklube kaşıklayanlar herhalde milletvekili olmasalar grup kuracak sayıyı bulamazdı. 20 milletvekili çıkmaz AK Parti Grubundan. Hele hele geçen seferki gruplarda. O darbenin olduğu dönemki gruplara bir bakarsanız grup kuramayacak hale gelirdi.
10 yıl önce AK Parti Grubunda Fethullah Gülen’e, ‘terörist’ diyen bir kişi var mı? Bunu söyleyince, ‘Senin yaptığın terör tanımını size uygularsak size de terörist derler’ dedim. Bunu anlamayıp, bir algı yönetimine kalkışmak gerçekten anlaşılır bir mevzu değil. Sayın Erdoğan’ın bu kapasitesi, sabah da söyledim, teşbihte hata olmaz Hitler ve ekibinde olsa dönecekler Berlin’e Rus ordusu girerken koşacaklar, toplama kamplarında tutukladıkrına, sabun yaptıklarına, sabun yapmak için beklettiklerine diyecekler ki ‘Gün birlik ve beraberlik günüdür, hepimiz aynı gemideyiz, hep beraber Almanya’yız.’ Kardeşim, gücü eline geçirdiğinden düşman hukuku uyguluyorsun, güç elinden gittiğinde veya bir risk gördüğünde dönüyorsun, ‘Haydi hep beraber Türkiye olalım’ diyorsun. Burada bir samimiyet yok. Ben meseleleri kişiselleştirmemeye, hakaret etmemeye devam edeceğim. Kötü söz duysak da cevabını vermiyoruz. Çünkü milletimiz kavga istemiyor. Sayın Erdoğan’a bir rapor var, ulaşmış, AK Partililer söylüyor. ‘Efendim normalleşme CHP’ye yarıyor.’ CHP’nin birinci parti olmasının bizim siyaset üslubumuzun yumuşak olduğuna dair bir şeyler söylüyorlar. Aslında en sert eleştirileri yapıyoruz ama kelimeleri seçerken hakaretten, küfürden uzak duruyoruz. Bunu hepiniz takip ediyorsunuz. Bunun bize yaradığını söylüyorlar ve normalleşme sürecinin dışarısına bizi çıkarmak için adımlar atıyorlar. O teğmenlerin kılıç çatmasındaki tutumları da oydu. Devam eden süreçte kutuplaştırıcı söylemlere sarılmaları da oydu.
Şimdi hakaret duymadan duymuş gibi yapıp, dünkü konuşmadan hakaret çıkarıp sanki mağdur eden o değilmiş, mağdur olan Esenyurt, CHP ve adayına oy verenler değilmiş gibi kendisine bir mağduriyet devşirmeye çalışıyor. Taktik bir hamledir. Bu tip taktik hamleleri Erdoğan’dan çok gördük. Aldanmayız, oyuna gelmeyiz. Biz milletimizin takdir ettiği çizgide doğru, özgüvenli ve halkın temel sorunlarına odaklanan siyasetimizi sürdüreceğiz. Bütçe geliyor ve bu bütçe bu milletin bütçesi değil. Geçen sene 660 milyar lira vergi gelirinden vazgeçme kalemi vardı, 701 milyara çıkardı. Yine aynı kişileri koruyup emekliye 33 milyarı bulamıyor. Biz bunun üstünde tepineceğiz. O istediği kadar başka şeylerin üstünde tepinsin.”
Özel, kampın kapalı grup toplantısında, milletvekillerinin eleştirilerine yönelik soruya, şu yanıtı verdi:
“Günün çok verimli geçtiğini tüm görüşlerden arkadaşlarımız ifade ettiler. Günün en ortak mutabakatı şuydu: Çok kaliteli, çok düzeyli, çok iyi tartışmaların olduğu, hepimize yarayan, hepimizin ufkunu açan bir gün oldu. Tabii ki bana, arkadaşlarımıza eleştiriler oldu, bizim eleştirilerimiz oldu ama bunların hiçbirisi yıkıcı değil, yapıcı eleştirilerdi. En çok yapılan vurgu, grubun birlik ve beraberliğine verilen önem, bu dönemde CHP grubuna çok önemli bir görev düştüğü. Bunun açısından da hep birlikte, bir ve bütün olarak bir mücadele vermemiz gerektiği konusunda bir ortaklaşma vardı. Biz tabii teknik konularda da gerek eleştirileri, gerek yönlendirmeleri, önerileri tek tek not aldık. Zaten bu toplantı o yüzden yapılıyor. Ama ‘Teker teker anlatır mısınız’ derseniz o zaman basına açardık toplantıyı, kapalı yapılmasının da haklı bir gerekçesi var.”
ANKA