Özçekimlerin gizli dili: Bilim insanları, insanların farklı anlamlar yüklediği selfie’leri araştırıyor

Bir grup bilim insanı, özçekimlerin ilettiği anlamları ve insanların farklı türdeki özçekimlere yükledikleri anlamları anlamak için bir araştırma gerçekleştirdi. Araştırmacılar, özçekimlerin hangi kategorilere ayrılabileceğini ve izleyicilerin bu kategorileri nasıl algıladığını incelemek amacıyla katılımcılardan özçekimlerin ilk izlenimlerini açıklamalarını istedi. Elde edilen verilere dayanarak, özçekimlerin ilettiği anlamları sınıflandırdılar ve bu anlamların farklı kümelerini tanımladılar.

Özçekimlerin gizli dili: Bilim insanları, insanların farklı anlamlar yüklediği selfie’leri araştırıyor
Yayınlama: 31.10.2023
A+
A-

Bamberg Üniversitesi’nden bilim insanları, özçekimlerin insanlar tarafından nasıl anlamlandırıldığını incelemek amacıyla bir çalışma gerçekleştirdi. Özçekimler, dijital kameraların yaygınlaşmasıyla daha önce hiç olmadığı kadar kolayca paylaşılabilir hale gelmiş olsa da, bu popüler iletişim aracının taşıdığı anlamları hala tam olarak anlamadığımızı belirtiyorlar.

Bilim insanları, özçekimlerin farklı türlerini sınıflandırmak için özçekimleri analiz ederek, insanların özçekimler aracılığıyla nasıl iletişim kurduğunu anlamayı amaçlıyorlar. Çalışmanın başyazarı olan Tobias Schneider, “Özçekimler” teriminin artık 21. yaşını kutlasa da, özçekimlerin farklı türlerini net bir şekilde sınıflandırmamız gerektiğini söylüyor.

Daha önceki çalışmalar, özçekimlerin genellikle kendilik ifadesi, belgeleme ve performans gibi üç temel amacı olduğunu göstermiştir. Ancak, bilim insanları özçekimlerin iletmeye çalıştığı anlamları daha iyi anlamak için fotoğrafın kendisiyle birlikte kullanılan etiketler ve diğer metaveriyi kullanmıştır.

Araştırmacılar, farklı özçekim türlerine insanların hangi anlamları yüklediğini anlamak için katılımcılardan özçekimlerin ilk izlenimlerini açıklamalarını istedi. Bu izlenimler daha sonra, farklı özçekim türlerinin izleyiciler tarafından nasıl anlaşıldığını anlamak için derlendi.

Bilim insanları, Selfiecity adlı bir özçekim veritabanından elde edilen özçekimlerle test veri kümesini oluşturdular. Bu özçekimler, metin içermeyen, bir mobil kamera tarafından çekilen ve kişinin kendi elleri veya özçekim çubuğu kullanılarak çekilen özçekimlerden seçildi. Bu özçekimler, standart bir boyutta ve düz gri bir arka plan üzerinde sunuldu.

Araştırmacılar, çevrimiçi olarak 132 katılımcı topladılar ve her bir katılımcının özçekimleri değerlendirmesini sağlamak için bir algoritma kullandılar. Katılımcılara her bir özçekim için beş metin kutusu sağlanarak spontan tepkilerini yazmaları istendi.

Schneider ve Carbon, bu veriyi katılımcıların ilk izlenimlerini 26 farklı kategoriye indirgemek için işledi. Bu kategoriler arasında “ruh hali,” “estetik,” “hayal gücü,” “kişilik,” “durum” ve “zihin teorisi” gibi başlıklar bulunuyordu.

Yapılan analizler, katılımcıların özçekimlerden farklı anlam ve izlenimler çıkardıklarını gösterdi ve bu izlenimlerin çeşitli kategorilere ayrılabileceğini gösterdi. Bu kategoriler, özçekimlerin farklı yönlerini iletmek için kullanılan görsel dilin bir yansıması olarak kabul ediliyor.

Bilim insanları, bu anlamsal profillerin dünya çapında farklı kültürlerde farklı şekillerde ifade edilmiş veya anlaşılmış olabileceğini belirtti. Bu nedenle daha fazla araştırma yapılması gerektiğini vurguladılar.

Schneider, “Araştırma hiçbir zaman bitmez,” dedi ve özçekimlerin insanlar arasında kendilerini ifade etmenin kompakt bir yolu olarak nasıl kullanıldığını daha iyi anlamak için daha fazla çalışma ve farklı kültürlerden daha büyük ve çeşitli örneklem gerektiğini belirtti.

Haber Merkezi