Bursa’nın Orhaneli ilçesine bağlı Karıncalı Köyü’nde, içme suyu hattı üzerine kurulan krom madenine karşı köylüler eylem yaptı. Kadınlar ve mahalle muhtarlarının öncülüğünde düzenlenen protestoya, DOĞADER ve Bursa Kent Konseyi gibi sivil toplum kuruluşları da destek verdi. Köylüler, su kaynaklarının ve yaşamlarının tehdit altında olduğunu belirterek, madenin faaliyetlerinin durdurulmasını talep etti.
Bursa Orhaneli Karıncalı Köyü’nde içme suyu ve kullanma hattı üzerine Or Krom Madencilik şirketi tarafından kurulan madene karşı köylüler fabrika önünde eylem yaptı.
Köyden yaklaşık 11 kilometre uzakta bulunan madene başta kadınlar olmak üzere Karıncalı, Yörükler ve Akçabük mahallelerinin muhtarları ve sakinleri yoğun katılım gösterdi.
Eyleme Bursa Kent Konseyi, DOĞADER, Z Doğa Derneği ve Bursa Su Kolektifi de katılarak köylülere destek verdi.
“Zehir solumak istemiyoruz”, “kromlu su içmek istemiyoruz”, “ormanıma dokunma” yazılı dövizler taşıyan yurttaşlar, sık sık “direne, direne kazanacağız”, “suyuma dokunan eller kırılsın” sloganları attılar.
Eylemde konuşan Karıncalı Mahallesi Muhtarı Mehmet Çakır, fabrika inşaatının 1 sene önce başladığını, kendisinin muhtar seçildiği tarihten itibaren Çevre İl Müdürlüğü’ne, bakanlıklara ve bütün resmi kurumlara yazılar yazsa da olumlu sonuçlar alamadığını belirtti.
Fabrika kurulduğu zaman Karıncalı, Yörükler ve Akçabük mahallelerinin su hayatının biteceğini ifade eden Çakır, “Su yoksa hayat yoktur. Yıllar önce subaşında kavga yaptık. Suyumuz yoktu. Annelerimiz, ninelerimiz başka köylere domates, fasulye, elma alma almaya gidiyordu. Biz bu günlere tekrar dönmek istemiyoruz.” dedi.
Karıncalı Mahallesi sakini Emine Bal ise, “Tapulu malımızı almaya kimsenin hakkı yok. Kimin tapulu evine gidip bir başkası oturabiliyor? Bizim de burası tapulu malımızdır. Bizim çocuklarımızın, torunlarımızın geleceği olan bu suyu vermek istemiyoruz. Fabrikayı da burada istemiyoruz. Bizi ve gençlerimizi zehirlemesine müsaade etmiyoruz.” sözleriyle madene karşı çıktı.
Eylemde konuşan DOĞADER Başkanı Murat Demir, maden tesisinin bölgenin başta su varlıkları olmak üzere insan yaşamını da tehdit edeceğini dile getirdi. Tesisin köy halkından izin alınmadan kurulduğunu ifade eden Demir, “Birileri Ankara’dan haritada buranın yerini bilmeden, buradaki insanlar ne içer, ne yapar, ne eker, ne biçer bilmeden ruhsat veriyorlar. Ki bu fabrikanın ruhsatı geçici bir ruhsattır. Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporundan muaf tutulmuş. Soruyorum, bu fabrikanın çevreye etkisi olmayacak mı? O zaman neye istinaden ÇED raporundan muaf tutuyorsunuz?” ifadelerini kullandı.
DSİ ve BUSKİ’nin yatırımları sonucu yurttaşların içme suyu olarak kullanması için Karıncalı Göleti’nin yapıldığını aktaran Demir, Bursa’da başta Dağ bölgesi olmak üzere meydana gelen orman yangınları için de göletten su alındığı bilgisini paylaştı.
İnsan, hayvan ve orman yaşantısı için suyun en önemli varlık olduğunun altını çizen Demir, “Ama maden öyle değildir. Buradan bir kişi zengin olacak. Su kuruyunca hepimiz yoksullaşacağız, hastalanacağız, hepimizin hayatı tehlike altına girecek. Bu sudan altı bin kişi faydalanıyor. Altı bin kişinin yaşantısı mı daha önemli, arkamızda gördüğünüz bu şirketin hayatı mı önemli?” şeklinde konuştu.
Eylemde söz alan Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, kamu kurumlarının gerçek anlamda kanundan gelen görevlerini yapsalardı, tesisin ÇED gerekli değildir kararıyla geçici işletme izni alamayacağını kaydetti.
Aksoy, bölge kaynaklarının önemini şu sözlerle anlattı:
“Nasıl oluyor da buradaki su önemli oluyor. Diyeceksiniz ki ilişkisi ne? İşte buradaki su Karakova Deresi ve Kovancıkkırı Deresi’nin havzası. Buradaki havzadaki ormanlık alanları yok edecekler. Sadece su değil, suyun oluşmasını sağlayan ormanları da yok edecekler madencilik faaliyeti için.”
Tesise gelirken yol üzerinde dökülmüş paşalara dair konuşan Aksoy, “Geçici işletme izniyle çıkarılan madenler kenara biriktirilmiş. Aşırı yağışlarda bir koruma önlemi gördünüz mü? Buradan oluşan maden kronla beraber ağır metaller, toprakta olan metallerin hepsi sulama suyuna karışacak. Karakova Deresi’nin üzerinde kurulmuş bir bent var. O bentten alınan su Karıncalı göletini besliyor ve üç köyün sulama ile içme suyunu oluşturuyor. O yüzden bu havzanın korunması lazım. O yüzden bu tesisin engellenmesi gerekiyor. Sonuna kadar bu tesisin engellenmesi için yanınızdayız.” dedi.
Haber Merkezi