Kurşunlu sahiline özel bir firma tarafından kurulacak olan midye çiftliğine halk ve mahalle muhtarı itiraz ediyor. İtirazın temel gerekçesi ise midye çiftliğinin bakir alanlar dururken yerleşim yerine yakın bölgeye kurulması. Midye çiftliğiyle kendi kullanım alanlarının işgal edileceğini düşünen mahalleli, yetkililerin sesini duymasını istiyor.
Zehra Değirmenci
Bursa’nın Gemlik ilçesinde bulunan Kurşunlu mahallesinde özel bir firma tarafından midye çiftliği kurulmak isteniyor. Tahmini 10 kilometrelik Kurşunlu sahilinin yaklaşık 2-3 kilometrelik kısmında kurulacak olan çiftliğin demir mantarları şu an için yerleşimden uzak bölgeye yerleştirilmeye başlandı. Ancak zamanla bu mantarlar halkın kullanım alanlarına doğru genişleyecek, kıyıdan uzaklığı ise 150 metre civarında olacak.
Ancak hem Kurşunlu mahallesi sakinleri hem de mahalle muhtarı Hüseyin Ormancılar çiftliğin sahildeki daha bakir alanlar yerine, halkın kullanım alanlarına kuruluyor olmasına tepkili. Çiftliğin bakir alanlara kurulan kısmına daha önce tepki göstermediklerini söyleyen Ormancılar, çiftliğin yavaş yavaş Kurşunlu’nun dibine kadar geldiğini söyledi.
İnsanların denize girdiği, balıkçıların voli yaptığı yerlerin çiftlik için işgal edildiğini söyleyen Ormancılar, “Bunların çiftlik kurduğu yerlerde bizim Kurşunlu köylülerinin kadınları, çocukları, erkekleri denize giriyor. Denize 150 metre yakın. Yarın denize girmeyi de yasaklayacaklar, balık tutmayı da yasaklayacaklar. Biz burada esir gibi mavi denizimiz simsiyah mantarla dolacak. Sanki Çanakkale’ye mayın döşenmiş gibi Kurşunlu’ya mayınları döşeyecekler. Ne güneşimizin batışını göreceğiz ne de denizimizin mavisini göreceğiz.” sözleriyle çiftliğe tepki gösterdi.
Kurşunlu mahallesi sakinleri, muhtar Ormancılar’ın öncülüğünde kendilerine sorulmadan böyle bir çiftlik kurulmasına ve sahillerinin işgal edilmesine karşı topladıkları bin imzayı Bursa İl Tarım Müdürlüğü’ne teslim etti. Talepleri ise çiftliğin daha bakir alanlara kurulması.
Muhtar Ormancılar, kendilerinin sesine kulak verilmesini söylerken sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Bu halkın sesini duysunlar, bu halk isyan etti mi biliyorlar ne olduğunu. Biz diyoruz ki bunlara karşı değiliz, yapılacak bakir yerler var. İnsanların yaşamadığı yerler var. Gitsinler oraya kursunlar çiftlikleri. Niye bizim Kurşunlumuzun önünü işgal ediyorlar? Bizim devletimiz bunlara müsaade ederse yarın burada halk toplanıp bunları kesmeye gider, daha kötü şeyler olur. O yüzden devlet büyüklerimiz bir an önce el koysun, bu halkın sesini dinlesin. Bir telefonla yazı yazdık bin kişi hemen geldi imza topladık, il tarıma verdik. İl tarımı da uyardık, valimizi de uyardık. Biz artık en son Cumhurbaşkanımıza kadar gideceğiz. Çünkü cumhurbaşkanımız böyle şeylere çok yardımcı oluyor. ‘Benim muhtar uç beyim, muhtarı üzmeyeceksin, muhtarı bana getirmeyeceksin’ diyor ama bunlar muhtara bir şey sormadan, buradaki halka bir şey sormadan sahillerimizi işgal ediyorlar. Bu işgalin bir an önce bitmesini istiyoruz.”