İngilterede 1888’de 6 kadını öldüren ve cinayet yöntemlerinin yanı sıra kimliğinin tespit edilememesi nedeniyle de kötü şöhreti dünyaya yayılan ‘Karındeşen Jack’ lakaplı seri katil hakkında 136 yıl önceki polis dosyası açık artırmaya çıkarılıyor.
İngiltere’nin başkenti Londra’nın Doğu Yakası’ndaki yoksul semtlerde, daha çok kadınlara yönelik işlediği seri cinayetlerle bilinen Karındeşen Jack’in, 1888’de işlediği cinayetlerle ilgili polis dosyası, 136 yıl sonra zamanın dedektiflerinden Joseph Henry Helson’ın torunu tarafından kamuya açıldı.
Dosyada, Karındeşen Jack olduğundan şüphelenilen kişilerin fotoğrafları, kartpostal kopyaları, Jack’in dedektiflere yazdığı övgü mektubunun bir kopyası ve bir kurbanın cesedinin fotoğrafları yer alıyor.
Helson ailesinde nesilden nesile aktarılan dosya, dedektif Helson’un torunu tarafından İngiltere merkezli müzayede evi Whitton & Laing’de 22 Mart’ta açık artırmaya sunulacak.
KARINDEŞEN JACK KİMDİR?
Karındeşen Jack (İngilizce: Jack the Ripper), 1888 yılında Londra’daki Whitechapel semti ve çevresindeki çoğunlukla fakir bölgelerde faal olduğuna inanılan kimliği tespit edilememiş bir seri katile verilen genel isimdir.
Karındeşen Jack ismi katil olduğunu iddia eden bir kişi tarafından yollanıp medya tarafından yayılmış bir mektuptan ortaya çıkmıştır. Bu mektubun çoğunlukla bir kandırmaca olduğuna inanılmış ve gazeteciler tarafından hikâyeye olan ilgiyi güçlendirerek gazetelerin tirajını arttırmak amacıyla yazılmış olabileceği düşünülmüştür. Katil cinayet dosyaları ve o döneme ait gazete kaynaklarında “Whitechapel Katili” ve “Deri Önlük” olarak anılmıştır.
Karındeşen Jack’e atfedilen saldırılar tipik olarak Londra’nın Doğu yakasında yaşayıp orada çalışan ve karınları parçalanmadan önce boğazları kesilerek öldürülen kadın fahişeleri hedef almıştır.
En az üç kurbanın iç organlarının alınmış olması katilin bazı cerrahi ve anatomik bilgiye sahip olduğu fikrini oluşturmuştur. Cinayetlerle ilgili dedikodular 1888 yılının Eylül ve Ekim ayında güçlenmiş, Scotland Yard ve çeşitli medya organları katil olduğunu iddia eden kişi veya kişilerce gönderilen mektuplar almıştır. “Cehennemden” mektubu, kurbanlardan birinden alındığı düşünülen muhafaza edilmiş yarım bir böbrek ile birlikte Whitechapel Tetkik Komitesi lideri George Lusk tarafından teslim alınmıştır. Cinayetlerin olağan dışı vahşi tabiatı ve medyanın olaylara yaklaşımı sebebiyle halk gittikçe Karındeşen Jack olarak bilinen tek bir katilin olduğuna inanmıştır.
Karındeşen dosyasının analizi ve çalışmalarını tanımlamak için “ripperology” terimi ortaya çıkarılmıştır. Şu anda Karındeşen’in kimliği konusunda binlerce teori vardır ve cinayetler birçok hayali yapıta ilham vermiştir. Günümüze kadar bozulmadan ve değişmeden ulaşabilmiş tek fiziki kanıt ise, kurbanlardan birine ait olduğu iddia edilen şaldır.
Haber Merkezi