İMO Bursa: Şantiyede şiddete son denmeli!

İMO Bursa Şubesi Yalova Temsilciliği üyesi Muhammed Dilovan Uğur, geçtiğimiz hafta Yapı Denetim firması görevlisi olarak şantiyeyi denetlediği sırada şantiye şefinin bulunmadığı şantiyede çalışanlar tarafından darp edildi. İMO Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ülkü Küçükkayalar ve Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Bursa Şubesi Başkanı Esra İnhanlı, İMO Bursa Şubesi Yalova Temsilciliği’nde bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştirdi.

İMO Bursa: Şantiyede şiddete son denmeli!
Yayınlama: 09.01.2023
A+
A-

Geçtiğimiz günlerde İMO Bursa Şubesi Yalova Temsilciliği üyesi Muhammed Dilovan Uğur, şantiyeyi denetlediği sırada çalışanlar tarafından darp edildi. İMO Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ülkü Küçükkayalar ve Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Bursa Şubesi Başkanı Esra İnhanlı, İMO Bursa Şubesi Yalova Temsilciliği’nde bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştirdi.

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ülkü Küçükkayalar ve Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Bursa Şubesi Başkanı Esra İnhanlı, inşaat mühendisi Muhammed Dilovan Uğur’un Yalova’da şantiye denetimi sırasında darp edilmesini kınayarak açıklama yaptı. Başkan Küçükkayalar, “Bu nefret, bu kin, bu saygısızlık çoktan haddini aşmış ve sonu çok çok kötü yerlere varan bir hal almaya başlamıştır. Bizler bu ülkenin geleceğinin inşasında birer kilit taşı, güvencesi olmaya çalışırken işimizi tam manasıyla yapmamız konusunda önümüze çıkan engeller niye? Güvenli yapılar ve can güvenliği istiyorsak öncelikle her şantiyede bir şef olmalı ve denetleme mekanizması olan yapı denetim çalışanı meslektaşlarımızın can güvenliğinin sağlanması ve işlerini yapmaları kolaylaştırılmalıdır”  dedi.

İMO Bursa Şube Yönetim Kurulu üyeleri, Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Bursa Şubesi Yönetim Kurulu üyeleri, İMO Yalova Temsilcisi Kasım Polat, Temsilcilik üyelerinin katıldığı toplantıda açıklama yapan İMO Bursa Şube Başkanı Ülkü Küçükkayalar, Türkiye’nin deprem ülkesi olduğunu vurguladı. 17 Ağustos 1999 yılındaki Marmara Depremi başta olmak üzere, geçmiş yıllarda, plansız-çarpık kentleşmenin ve mühendislik hizmeti almayan yapıların ne kadar büyük tehdit oluşturduğunun anlaşıldığını dile getiren Küçükkayalar, Türkiye’nin depremin afete dönüşmesinden dolayı çok büyük kayıplar yaşadığını aktardı.

ŞANTİYE ŞEFİ KAĞIT ÜZERİNDE KALMAKTADIR

Depremin afete dönüşmemesi ve güvenli yapı üretiminin sağlanması için gereken unsurları sıralayan Küçükayalar, “Güvenli yapı üretimi demek; yönetmelik ve standartlara uygun proje tasarımı, doğru uygulama ve iyi bir denetimdir. Bu bağlamda projeler yetkin mühendisler tarafından tasarlanmalı, işçi sağlığı ve güvenliğinin sağlanması, doğru iş programı ve projeye uygun imalatın yapılabilmesi için tam zamanlı şantiye şefliği hizmeti alınmalı, yapılan uygulamaların proje ve standartlara uygunluğu Yapı Denetim firmaları tarafından denetlenmelidir. Bu önemli unsurlardan biri dahi olmazsa depreme dayanıklı yapı üretiminden söz edemeyiz. Maalesef birçok inşaatın yapım sürecinde, şantiye şefi bulunmamakta, şantiye şefliği sadece ruhsat kısmında kağıt üzerinde kalmaktadır. Mevzuatın doğru uygulanmamasından kaynaklı da çok ciddi problemler oluşmaktadır” dedi.

HERKES AYAĞINI DENK ALMALI

Geçtiğimiz ağustos ayında bir meslektaşlarının binanın demir kontrolleri sırasında eksik ve yanlış demir uygulamalarının düzeltilmesini istediği için üç usta tarafından ağır şekilde darp edilerek yoğun bakıma kaldırıldığını anlatan Küçükkayalar, Bursa’da da benzer bir olayın yaşandığını ve hukuki süreci başlattıklarını söyledi. Benzer durumu Yalova’daki meslektaşları Muhammed Dilovan Uğur’unda yaşamasıyla şantiyelerdeki şiddet sorununu dile getirilmesi ve yetkililerin bunu görmesi gerektiğini vurgulayan Küçükkayalar şunları söyledi:

‘Bu saydığımız üç olayında ortak bir özelliği var, denetim yapılan şantiyelerin hiçbirinde şantiye şefi olmaması, yani denetim yapan meslektaşlarımızın karşısında teknik bir muhatabın olmaması. Meslektaşlarımızın karşısında teknik bir muhatap bulamadığı zaman maalesef, küfür, hakaret, tehdit ve fiziksel şiddetle sıklıkla karşılaşıyorlar, yani halkın can güvenliği için yapmış oldukları bu anlamlı kamu hizmetinde kendi can güvenliklerinin olmadığı ortadadır. Aynı zamanda Yapı Denetçisi meslektaşlarımız sahada devleti temsil etmektedir. Devlet bir adım attı ve havuz sistemi getirerek müteahhitleri yapı denetimlerin işvereni olmalarının önüne geçti. Bakıldığında çok büyük bir adım. Bu olay mühendis arkadaşlarımızın iş kaygısı olmadan şantiyeleri projesine uygun denetlemelerinin ve aykırılıkların önüne geçmenin bir yolunu açtı. Buna rağmen denetleyici meslektaşlarımız işini yapamaz hale gelir ve üstüne üstelik şantiyede darp edilmeye varacak muamele ile karşılaşırsa bu iş nasıl düzelecek? Herkes ayağını denk almalı ve üstüne düşen vazifeyi yapmalıdır. Yapı denetimler, şantiye şefleri, projecilik yapan meslektaşlarımız ve daha nice inşaat faaliyetinin bir kısmında yer alan bizler sizce müteahhit, işveren ya da altında çalışan elemanların düşmanı mıyız? Bu nefret, bu kin, bu saygısızlık çoktan haddini aşmış ve sonu çok çok kötü yerlere varan bir hal almaya başlamıştır. Bizler bu ülkenin geleceğinin inşasında birer kilit taşı, güvencesi olmaya çalışırken işimizi tam manasıyla yapmamız konusunda önümüze çıkan engeller niye? Güvenli yapılar ve can güvenliği istiyorsak öncelikle her şantiyede bir şef olmalı ve denetleme mekanizması olan yapı denetim çalışanı meslektaşlarımızın can güvenliğinin sağlanması ve işlerini yapmaları kolaylaştırılmalıdır.”

ŞANTİYE ŞEFLİĞİ YÖNETMELİĞİNİN SAÇ AYAKLARI EKSİK

İMO tarafından yürütülen “Her Şantiyeye 1 Şef” kampanyasını hatırlatan Başkan Küçükayalar, “Taleplerimiz, yapılarımız güvenli olsun, bu tip olaylar yaşanmasın diyedir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na Odamız tarafından iletilen Şantiye Şefliği Yönetmeliği taleplerimiz ne yazık ki tam anlamıyla karşılığını bulamamıştır. 2023 yılının sonunda yürürlüğe girmesi gereken Yönetmeliğin saç ayakları eksiktir ve şantiyelerde yine aynı sorunların karşılaşılmasının ne yazık ki önüne geçmeyecektir. Şube Yönetim Kurulu olarak bu yaşanan olayı şiddetle kınıyor ve mesleğimizin gereklerini yapmak için canımızı dişimize takarak çalışacağımızı tüm meslektaşlarımız adına belirtmek istiyorum. Konunun hukuken takipçisi olacağımızı bir kez daha duyuruyorum” diye konuştu.

VATANDAŞIN CAN VE MAL GÜVENLİĞİNİ KORUMAKLA GÖREVLİYİZ

Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Bursa Şubesi Başkanı Esra İnhanlı, yaşananların kabul edilemeyeceğini belirterek, 4708 Sayılı Yapı Denetim Hakkındaki Kanunu hatırlattı. Kanunun amacının, can ve mal güvenliğini teminen, imar plânına, fen, sanat ve sağlık kurallarına, standartlara uygun kaliteli yapı yapılması için proje ve yapı denetimini sağlamak ve yapı denetimine ilişkin usul ve esasları düzenlemek olduğunun altını çizen İnhanlı, sorunu ve önerilerini şu şekilde dile getirdi:

“İşte biz, bu denli önemli bir vazifeyi yerine getirmek, vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini korumakla görevliyiz.  Bu saldırılar yapı sahibine de yapılan çirkin saldırılardır aslında. Çünkü bizler onların can ve mal güvenliğini koruyoruz. Ama bir kez daha üzülerek gördük ki meğer asıl bizlerin can ve mal güvenliği yokmuş. Bu yaşanan ilk darp olayı değil, şantiyelerimizde görevimizi ifa etmek isteyen personellerimize pek çok ilde, pek çok defa hakaret, tehdit ve darp yapılmıştır. Peki bizi kim koruyacak? Unutanlara şunu hatırlatmak isteriz! Kamu adına görev yapan yapı denetimciler olarak bizler, önemli bir görev üstlenen meslek mensuplarıyız. Ayrıca yapı sahibi adına da hizmet veriyoruz. Biz kamu adına bu görevi ifa ediyoruz. Yetkililere seslenmek istiyorum. Biz yapı denetim çalışanları, kamu adına denetim yapıyoruz ve dolayısı ile de kamu personeli olarak görülmek ve Türk Ceza Kanunu’nun 265. Maddesinin 1.Fıkrası’nın biz Yapı Denetim Kuruluşu çalışanlarına karşı işlenecek suçlar için de uygulatılmasını talep ediyoruz. Bizler hedef olmak istemiyoruz. Bizler sadece işimizi yapmak, görevimizi yerine getirmek istiyoruz. Görevimiz de bir şantiye şefinin kontrolünde yapılan imalatların projesine uygunluğunu kontrol etmektir. Artık bu gibi olaylara dur densin. Bu son saldırı, bu son darp olayı olsun diyoruz.”

Haber Merkezi