İmamoğlu ‘Deprem Seferberlik Planı’nı açıkladı: Yüksek düzeyde seferberlik başladı

İmamoğlu ‘Deprem Seferberlik Planı’nı açıkladı: Yüksek düzeyde seferberlik başladı
Yayınlama: 01.03.2023
A+
A-

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun çağrısıyla Harbiye’deki İstanbul Kongre Merkezinde “İstanbul Deprem Seferberlik Planı” başlatıldığı açıklandı. Yüksek düzeyde seferberlik başlattıklarını söyleyen İmamoğlu, bilime, kaynağa, iş birliğine, her kesimin harekete geçmesine, aşamalandırılmış yol haritasına ihtiyaç olduğunu belirtti.

İmamoğlu, ayrıca, Maraş merkezli depremlerin bütün yöneticileri bir yol ayrımına getirdiğini söyledi.

İmamoğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle:

“Kahramanmaraş Depremi bu ülkenin bütün yöneticilerini bir yol ayrımına getirmiştir, getirmelidir.  Artık ya hep birlikte harekete geçeceğiz ya da depreme hazırlık konusunda işbirliğine yanaşmayan kim varsa koltuklarını bırakıp evlerine dönecek.  Çok hızlı, çok net, çok kararlı olmak ve hep birlikte harekete geçmek zorundayız. Boş söze kimsenin tahammülü kalmadı. Zaman, somut çözüm, somut öneri ve somut icraat zamanıdır.
Bu kapsamda bizim çözüm önerilerimiz şunlardır:
1. Gelin, İstanbul ve bütün Marmara bölgesini depreme hazırlamak üzere bir Marmara Deprem Konseyi kuralım.
Yıllardır hükümetimize yaptığım çağrıyı bugün buradan bir kez daha tekrarlıyorum:
Bakanlıklar, Valilik, İBB, İlçe belediyeleri, ilgili sektörlerin meslek grupları, STK’lar ve üniversitelerle birlikte bir oluşum planlayalım.
Hükümetin ve Marmara bölgesindeki tüm yerel yönetimlerin uzlaşmasıyla oluşacak bu saygın ve güçlü konseye gerekli özerkliği ve uygun çalışma koşullarını sağlayalım.  Onlar bize ortak akılla bir yol haritası hazırlasınlar.
Mühendisliğinden planlamasına, lojistiğinden sağlık stratejisine, sosyal alanda yapılması gerekenlerden yönetsel-hukuki boyutlara kadar her düzeyde yapılacak işler bilimsel yaklaşımla tanımlansın.  Hangi kurumun ne düzeyde görev alacağını belirleyelim ve hızlı bir süreç işletelim.  İstanbul ve Marmara deprem seferberliğini bilimsel, planlı ve kararlı adımlarla başlatalım. İBB böyle bir organizasyon içinde üzerine düşen her görevi sonuna kadar yapmaya hazırdır. Çünkü bu en doğru ve en sağlıklı yoldur. Tabii ki, biz İBB olarak harekete geçmek için ideal koşulların oluşmasını beklemiyoruz.  Uzmanlarla birlikte hazırladığımız Deprem Eylem ve Müdahale Planı’yla birlikte deprem hazırlıklarımızı bugünden itibaren daha ileri bir aşamaya taşıyoruz.
2. Bu hareket planına uygun olarak afet hazırlık dahil bütçemizi revize edeceğiz. Ne kadar artırabiliyorsak, zaruri harcamalarımız bir yana konulmak şartıyla, deprem için ayıracağız.
Önümüzdeki 3 ayda, içerisinde enerji, su, barınma ve atık gibi kritik ihtiyaçların hazır olduğu 30 deprem parkını daha halkımıza kazandıracağız. Tahliye yollarındaki güçlendirme faaliyetlerimiz ile afete müdahalenin etkin olmasını sağlayacağız.
3. Bir çok alanda mevzuat çalışmaları öneriyoruz. Yaklaşık 1,5 yıldır İstanbul İmar Yönetmeliği’nin yenilenmesi üzerine çalışıyoruz. Belirli büyüklüklerdeki parsellere deprem konteynırı koyulması, çıkmaların sınırlandırılması, deprem izolatör sistemlerinin yapılarda kullanılmasının teşviki, dönüşüm amaçlı çatıların bağımsız bölüm olarak iskanı, açık alan ve yeşil alanlarda afet öncelikli altyapı hazırlıklarının yapılması gibi hususlar İstanbul’u afetlere hazırlamak anlamında önemli bir rol üstlenecektir. İstanbul İmar Yönetmeliği’nin revizyon çalışmasını bu ay itibariyle İBB Meclisimize sunacağız.
Bu noktada önemli bir başlık da yapıların, iskan-yapı kullanım izni verildikten sonra belirli periyotlarda denetlenmesi konusunun bir an önce hayata geçirilmesidir. Bunun mutlaka imar mevzuatı içerisinde yer alması gerekmektedir. Tüm ilçe belediyelerimizle gerekli yazışmaları yaptık ve onları ortak eylem planı oluşturmaya davet ettik.
Şayet ruhsatlı, iskanlı bir binaya sonrasında herhangi bir müdahale edilmişse, bu bir suçtur ve bizler kamusal sorumluluğumuz ile bu suça meydan vermeyeceğiz. Güçlendirme çalışmalarımıza meclise sunduğumuz yönetmelik önerisi ile başladık.
4. İstanbul Güçleniyor sistemi kuruyoruz. Bu sistem ile hızlı taramaya başvuran ve güçlendirme önerisi alan binalardan başlayıp maliyetine güçlendirme yapacağız.  Kısmi ve kapsamlı güçlendirmeye ilişkin ayrı bir yönetmelik hazırlıyoruz. Bu yönetmelikte riskli bina analizi ve hızlı bina taraması sonuçlarına göre güçlendirme kapsamında olacak yapılar için yapım süreci ve finansman modelleri tarif edeceğiz.
5. Hızlı taramayı yaygınlaştıracağız. Kahramanmaraş depremi sonra hızlı tarama sistemine başvuran sayısı 110 bini geçti. Bu konuda hızlı hareket edebilmek ve bu işi yaygınlaştırmak için meslek odaları ve ilgili paydaşlarla birlikte ilerleyeceğimiz bir protokol yaptık.
Bu sürecin daha da yaygınlaştırılması için merkezi idare tarafından mevzuat çalışması yapılmasını öneriyoruz. Ruhsatsız, iskansız binalar ile ilgili acilen bir arada çalışmaya koyulmalıyız.
6. Bütüncül konut politikaları yaklaşımı dahilinde Mart ayında, kendi mülkiyetimizde bulunan proje ve ruhsatlandırma süreci bitmiş alanlarda ilk etapta 5.000 birimlik sosyal kiralık konut ve ödenebilir sosyal konut yapımının temelini atıyoruz. Orta vadede 10 bin konutun daha inşa sürecini başlatacağız.
7. Toplanma alanları ve geçici barınma alanlarında su deposu, foseptik çukuru, güneş paneli, alet ve gereç dolabı, çöp toplama alanı, çadır yerleşim alanı gibi tüm detayları planlıyoruz.
Lojistik merkezlerimizi belirledik, ihtiyaçlarımızı tespit ettik. İstanbul’un mevcutta sahip olduğu (AFAD’ın belirlediği) 2.450 hektar alanı 2.2 kat artırarak 7.850 hektara çıkartacağız.
FİZİKİ ALTYAPI konusunda Avrupa ve Anadolu yakalarında 4 buçuk milyon vatandaşımız için geçici barınma alanlarımızı hızla hazırlayacağız.
Toplanma Alanları, Geçici Barınma Alanları ve 1. Derece Tahliye Koridorları imar planlarına işlenecektir. Bunlarla ilgili plan değişikliği ve plan tadilatları yapılmayacaktır.
8. Alt yapı çalışmalarının geliştirilmesi ve hızlanması için merkezi yönetim desteği ve finansal desteğe ihtiyaç bulunmaktadır. Bunu ısrarla talep ediyoruz.  Afet anında ışıklandırma eksikliğinin önemini geçtiğimiz depremde tekrar gördük. Elektrik ile ilgili projelendirmeye başlıyoruz. Ana arterlerde peyder pey güneş enerjili sokak lambası projeleri gerçekleştireceğiz. İletişimin kesilmemesi, elektrik sıkıntısı yaşanmaması için kamu binalarında, gemilerde mobil baz istasyonlarının kurulması, toplanma alanlarında şarj ünitelerinin hazır edilmesi projelerimizi gerçekleştireceğiz.
9. ERKEN UYARI konusunda 50 kilometre uzunluğunda fiber optik tabanlı erken uyarı sistemimizi geliştiriyoruz. Bu hat üzerindeki 5.000 sensör ve geliştirilecek olan yapay zeka sayesinde depreme yönelik hazırlığımızı ve müdahalemizi en üst düzeye çekeceğiz.
10. İstanbul’un her mahallesinde etkili arama kurtarma ekipleri oluşturmak üzere bir proje başlatıyoruz. İstanbul İtfaiyesinde, ilçe belediyelerinin koordinasyonunda eğitimler verip gerekli ekipmanı eğitimli kişilere sağlayacağız. Meslek örgütleriyle yapacağımız protokol ile 5 bin tane meslek insanını yetiştirip ilgili ekipmanlarıyla tüm mahallelerde hazır edeceğiz. Bu yapacaklarımız İstanbul’un depreme hazırlığında çok önemli bir aşamayı daha geride bırakmamızı sağlayacak ama maalesef  “çürük binalar” üreten bu düzeni değiştirmeye yetmeyecektir. Bunun için, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ve merkezi yönetimin atması gereken hayati adımlar vardır.
11. Bu süreçte İstanbul’a özel kanun çıkarılması bir zorunluluktur.  Ama tüm ülke için de imar aflarını artık geri dönmemek üzere hayatımızdan sonsuza kadar çıkarmalıyız. Bu ülkede bundan böyle her imar affı teklifini geleceğimiz için bir ihanet gibi görmeliyiz. Dahası, imar aflarının yasaklanmasına ilişkin anayasal düzenleme yapmalıyız. Yapı denetimi ve müteahhitlik sistemini baştan aşağı yenilemeliyiz.
Denetim faaliyetleri, içerisinde güçlü yerel yönetimlerin, meslek odalarının yer aldığı bir yapıyla, kamusal bir hizmet olarak sunulmalıdır.
Tüm yapıların deprem güvenlik sertifikasının belediyelerce çıkarılarak, gerek yapı üzerinde ve gerekse dijital ortamda açık veri olarak toplumun her bir ferdinin görebilmesine izin verecek bir düzenleme yapmalıyız.
Öncelikle ruhsatsız binalardan başlayarak, binaların 6 ay içerisinde güçlendirilmesi veya yıkılıp yeniden yapılması için ruhsat alması zorunlu hale getirilmelidir.
1 yıl içerisinde de güçlendirme veya yeniden yapılmasına yönelik inşaat başlatılmalıdır.
İmar planlarında “toplanma alanı ve kent içi park alanı, sağlık alanı, eğitim alanı, itfaiye alanı” olarak belirtildiği halde üzerinde bina bulunan yerlere yönelik Acil Kamulaştırma Programı hayata geçirilmelidir.
Artık İstanbul’un her bir metrekaresinde üretilecek konutun, İstanbul’un depreme hazırlıklı olabilmesi adına bir amacı olması gerekmektedir.
Sosyal konut üretiminden, ödenebilir konuta, boş konutların kullandırılmasından kira politikalarına kadar bütüncül bir yaklaşım dahilinde hareket edilmezse, İstanbul hiçbir şekilde depreme dayanıklı hale gelemez.
Bütün bu konularda somut çalışma ve önerilerimiz vardır.
Bugün, ülkemizde imar düzenlemeleriyle ilgili cari 25 yasa, 11 yönetmelik bulunuyor.
Ve uygulamada 19 farklı kurum yetkilidir.
Bu karışıklığı önlemekle bile süreçler hızlanabilir.
Haber Merkezi