Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, katledilişinin 16. yılında Bursa’da Fomara Meydanı’nda anıldı.
Agos Gazetesi Hrant Dink’in öldürülmesinin üzerinden 16 yıl geçti. Geçen süre boyunca her 19 Ocak’ta Türkiye’nin birçok noktasında anılan Hrant için bu yıl da anmalar düzenlendi.
Bursa Demokrasi Güçleri (BDG) de bugün Fomara Meydanı’nda Hrant için biraraya geldi.
Hrant’ın öldürülmesinden bu yana geçen 16 yıl boyunca dile getirilen adalet talebine devletin ‘bunu unutalım’ yanıtı verdiğini söyleyen BDG üyesi Mediha Yüksel, Hrant’ın katledilişini toplumsal bellek yitimine kurban etmeyeceklerini ve gerçek faillerden hesap soracaklarını söyledi.
“Hrant’ın katili kim” sorusunu yineleyen Yüksel, “Uğur Kaymaz’ı yaşından fazla kurşunla, Ceylan Önkol’u sahibinin bir türlü bulunamadığı havan topuyla, Metin Göktepe, Engin Çeber, Alaattin Karadağ, Aydın Erdem, Şerzan Kurt ve daha nicesini polis şiddeti ve işkence ile katleden, binlercesini gözaltındayken kaybeden devlet ve devletin paramiliter güçleriydi.” dedi.
Hrant’ın öldürülmeden önce hedef gösterildiğini, ‘Türklüğü aşağılamak’ suçuyla yargılandığını ve katliam için gerekli ortamında hazırlandığını söyleyen Yüksel, “Egemen sınıfların tarih kadar eski karanlık senaryosu valilik binasında bir kez daha yazılmaya devam ediyordu. Dönemin kontrgerilla örgütü JİTEM’in kurucusu Veli Küçük Hrant’ın mahkemesini izlerken, İstanbul Vali Yardımcısının odasında iki MİT görevlisi Hrant Dink’e dışarıda kendilerinin de mani olamayacakları bazı kötü niyetli insanlar olduğunu, istenmeyen bir tatsızlığın yaşanmaması adına çalışmalarını biraz ehlileştirmesinin kendisi için iyi olacağına dair nasihatlerini dillendiriyor, yani Hrant’a aba altından sopa gösteriyordu. Fakat Hrant tüm bunları bizlere aktararak ehlileştirilemeyeceğini baskılara boyun eğmeyeceğini gösterdi.” şeklinde konuştu.
Hrant’a yapılan saldırıyı yalnızca ona değil bu topraklarda yaşayan tüm halklara yapılan bir saldırı olarak niteleyen ve cinayet sonrasında yürütülmesi gereken sürecin AKP tarafından engellendiğini dile getiren Yüksel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu topraklarda yaşan halklar olarak her türlü sömürü ve tahakküm biçimlerini ortadan kaldırmış bir Dünya tahayyülümüz olduğun u bir kez daha duyuruyoruz. Katlettiğiniz her emekçinin, her kadının, her öğrencinin, her Devrimcinin, her masumun hesabını soracağız. Hrant’ın hesabını soracağız.”
Haber Merkezi