Eğitim İş Bursa Şubesi tarafından bugün düzenlenen basın açıklamasında konuşan Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy, “100 yıllık Cumhuriyet tarihinde öğretmenlerin ve eğitim çalışanlarının bu dönem olduğu kadar sefalet bütçesine ve asgari ücrete mahkum edildiği başka bir dönem olmamıştır. Ortalama kamu emekçisi maaşı yoksulluk sınırının üçte bir oranındadır.” dedi.
Eğitim İş Bursa Şubesi bugün “insanca yaşayacak ücret” ve “vergide adalet” talebiyle Fomara Meydanı’nda bir basın açıklaması düzenledi.
Açıklamada konuşan Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy, ekonomi bilimiyle zıtlaşarak uygulanan politikalar nedeniyle ülkece derin bir yoksulluğa sürüklendiğini söyledi.
Zenginin daha zengin, orta sınıfın yoksul, yoksulların ise sefalete sürüklendiğini ifade eden Toy, Türkiye’de çalışma yaşındaki nüfusun büyük bir kısmının iş bulamadığını ya da işte çalışabilenlerin insanca ücret alamadıklarını söyledi.
TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarına değinen Toy, bu rakamların gerçeği yansıtmadığını söylerken, “TÜİK yıllık gıda enflasyonunu yüzde 77,87, genel enflasyonu ise %64,2 olarak açıklarken, konfederasyonumuz yıllık gıda enflasyonunun yüzde 150,5 olduğunu halkın enflasyonu araştırmasıyla ortaya koymuştur. Konfederasyonumuza göre; dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenebilmesi için gereken aylık harcama tutarı Aralık ayında 9.056 liraya çıkmıştır. Yoksunluk hissi çekmeden yaşayabilmek için aynı ailenin ihtiyaç duyduğu miktar 26.124 liradır.” sözleriyle TÜİK’in gerçek rakamları açıklamadığını dile getirdi.
Emekçiler için bıçağın kemikte olduğunu vurgulayan Toy, “100 yıllık Cumhuriyet tarihinde öğretmenlerin ve eğitim çalışanlarının bu dönem olduğu kadar sefalet bütçesine ve asgari ücrete mahkum edildiği başka bir dönem olmamıştır. Ortalama kamu emekçisi maaşı yoksulluk sınırının üçte bir oranındadır. Bu ücretler eğitim emekçilerine, kamu emekçilerine hakarettir.” dedi.
İktidarın emekçilere reva gördüğü bu hakaretin ortaklarını sıralayan Toy, TÜİK ve görüşme masasında emekçileri temsil eden sendikaların bu tabloya ortak olduğunu açıkladı.
Konuşmasında gelir vergisi dilimine değinen Toy, şunları söyledi:
“Vergi dilimi tutarlarının Yeniden Değerleme Oranının (YDO) altında artırılması nedeniyle kamu emekçilerinin yılın başında ceplerine giren ücret birkaç ay içinde yine azalmaya başlayacaktır. Bu değişiklikle kamu emekçisinin maaşının sadece birkaç ay daha geç erimesi sağlanmış; yani soygun baki kalmış, oranı değiştirilmiştir. Müjde adı altında biz eğitim emekçilerine dayatılan şudur:
Yöneticiler, bizlere ‘gel senin şu gelirinden dilim dilim gelir vergisi alalım. Ama korkma, zaten senin bir üst dilime geçecek kadar para kazanmana müsaade etmeyeceğim için senin dilimin bu’ demektedir.”
Yeni vergi dilimini müjde değil, ölçeği düşürülmüş soygun olarak niteleyen Toy, tüm kamu çalışanları için vergi diliminin yüzde 15’te sabitlenmesi gerektiğini söyledi.
Memurlara yapılan zammı da değerlendiren Toy, “Kamu emekçilerini ve yurttaşları açlığa, sefalete mahkum eden enflasyon oranını ve yüzde 25 zammı kabul etmiyoruz. Kamu çalışanlarını, yoksulluk sınırının altında yaşamaya mahkûm eden AKP iktidarının uyguladığı emek karşıtı politikalar karşısında, tüm emek örgütlerinin mücadele alanını genişleterek ortak tavır almaya çağırıyoruz.” şeklinde konuştu.
Haber Merkezi