6 Şubat’ta meydana gelen depremlerin ardından klinikleri ve içerisinde bulunan malzemeleri zarar gören veteriner hekimlerin sorunlarının giderilmesi için devlet adım atmıyor. Alınması gereken önlemler yalnızca hekimlerin ekonomik darboğazdan çıkması için değil, aynı zamanda hayvan sağlığı riskinin önlenmesi ve bölgedeki hayvancılığın sürdürülebilmesi için de büyük önem taşıyor. Bölgede kurulacak konteyner klinikler, serbest veteriner hekimlerin kısa ya da uzun süreli kamuda istihdamı, bankalardan en az iki yıl geri ödemesiz kredi imkanı, ilaç ve bazı malzemelerin ise ücretsiz ya da ücretini uzun vadede ödemek üzere temin edilmesi gibi çözümler veteriner hekimlerin yeniden ayağa kalkabilmesi açısında atılabilecek adımlar arasında bulunuyor.
Zehra Değirmenci
6 Şubat’ta meydana gelen depremlerin ardından pek çok ev ve iş yeri zarar gördü. Depremin üzerinden 2 aydan fazla süre geçmesi ve seçim atmosferiyle beraber bölgedeki depremzedelerin sorunları daha az görünür oldu. Sorunları görünmez olanlar arasında ise veteriner hekimler de bulunuyor. Çünkü depremde birçok veteriner hekim hayatını kaybederken, hayatta kalanlar ise ev ve kliniklerinin yıkılmasıyla karşı karşıya kaldı.
Bölgede sorunları ilk günden beri devam eden veteriner hekimlere dair Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) Merkez Konseyi Üyesi ve Bursa Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Melike Baysal ile konuştuk.
Deprem bölgesindeki veteriner hekimlerin zor süreçlerden geçtiğini söyleyen Baysal, devletten de bu konuda herhangi bir adım atılmadığını söyledi. Bölgedeki meslektaşlarını yalnız bırakmayan TVHB’ne, dayanışma amaçlı başlatılan kampanyada 300’ün üzerinde başvuru geldi. En çok başvuru ise sırasıyla Hatay, Malatya ve Maraş’tan oldu.
Kliniklerin yıkılması ve beraberinde elektriklerin olmaması nedeniyle birçok ilaç ve aşının zarar gördüğünü, klinik sahibi veteriner hekimlerin de ilaç ve malzeme yönünden ecza depolarına borçlu olduğunu kaydeden Baysal, bölgedeki hekimler için devlet tarafından konteyner klinikler kurulması talepleri olduğunu dile getirdi. Veteriner hekimlerin diğer talepleri arasında ise ihtiyaç olan aşı, ilaç ve bazı malzemelerin belki ücretsiz ya da ücretini daha sonra vermek üzere onların temin etmesinin sağlanması, bankalardan en az iki yılı geri ödemesiz olmak üzere uzun vadeli ve daha düşük faizlerle kredi verilmesinin sağlanması bulunuyor. Ayrıca Türkiye’de şap salgını olduğunu ve aşılamaların mayıs ayına kadar bitirilmesi gerektiğini aktaran Baysal, deprem bölgesinde bulunan veteriner hekimlerin talepleri doğrultusunda hem bu süreçte hem de daha uzun süre kamuda istihdamının sağlanmasını istediklerini ifade etti.
Bu taleplerin hem serbest veteriner hekimlerin hakkı olduğunu hem de hayvan sağlığı riskinin ortaya çıkmaması için yerine getirilmesi gerektiğini vurgulayan Baysal, “Çünkü hayvanların sağlıklı yaşamaya hakkı var, hastalanıyorlar, tedaviye ihtiyaçları var. Ve aynı zamanda da hayvanları tabii bir süreden beri Türkiye’de biliyorsunuz hayvan deyince hemen aklımıza sahipsiz hayvanlar geliyor. Ama hem bu bir süreç, sahipsiz hayvan kısmı bir süreç, sahipli hayvanlar kısmı bir süreç. Bir de kırsalda yaşayan yetiştiricilerin hayvanları var. Onların da hem bakıma hem sağlığa ihtiyaçları var. Dolayısıyla hayvan refahının korunması gerekiyor. Onun için bir an önce veteriner hekimlik konusunun çok ayrıntılı bir şekilde konuşulması gerek.” şeklinde konuştu.
Deprem bölgesinde hayvancılığın yoğun olduğunu ve depremden önce 13 milyona yakın büyükbaş ve küçükbaş hayvanın varlığından bahsedildiğini hatırlatan Baysal, depremle beraber hem hayvanların enkaz altında kaldığını hem de enkaz altında kalmayanların da hak ettiğinin çok altında fiyatlarda satılmak zorunda kaldığını söyledi. Kırsalda yaşamın devam etmesi için hayvancılığın devam etmesi gerektiğini vurgulayan Baysal, “Serbest veteriner hekimlerin de bölgede görev yapmasının kolaylaştırılması sağlanmalı ki sağlıklı hayvanlar olsun, hayvancılık orada devam etsin ve yetiştiriciler, kırsalda yaşayan insanlar köylerinde, mahallelerinde yaşamaya devam etsinler, topraklarından kopmak zorunda kalmasınlar. Çünkü orada yaşam devam etmek zorunda.” dedi.
Veteriner hekimler, 29 Nisan’da Dünya Veteriner Hekimleri Günü kutlaması nedeniyle Ankara’da olacaklar. Ancak hem yıllardır süregelen sorunları hem de deprem nedeniyle tıpkı diğer yıllarda olduğu gibi bu yılda kutlama yapmak yerine sorunlarını dile getirecekler. Bu sene de Dünya Veteriner Hekimleri Günü’nün temasının tıpkı Türkiye’yle örtüşür gibi veteriner hekimlerin refahı, daha adil koşullarda iş birliği içinde çalışmasının sağlanması, eşitliğin korunması başlıklarında belirlendiği bilgisini veren Baysal, “Biz veteriner hekimler olarak aslında bugünlerde gerçekten üzgün hatta biraz da öfkeliyiz. Çünkü veteriner hekimlikle birlikte hayvan sağlığı, hayvan refahı, halk sağlığı, çevre sağlığı, gıda, hayvansal gıda birlikte konuşulan bir konu. Ama ne yazık ki son günlerde ben hiçbir milletvekili adayının, siyasinin, partinin veteriner hekimlerle ilgili bir şey söylediğini duymadım. Buradan onlara da seslenmiş olayım. Veteriner hekimliği unutmak aslında hayvan sağlığını unutmak, hayvancılığı unutmak, halk sağlığını, çevre sağlığını unutmak demek. Ben onlara veteriner hekimlerinizi unutmayın diyorum.” ifadeleriyle sözlerini noktaladı.