Temiz Hava Hakkı Platformu son günlerde İstanbul’da ve çeşitli kentlerdeki hava kirliliğinin DSÖ referans sınırından altı kat fazla olduğunu belirtti. Platform, yaşlılar ile çocuklar ve kronik hastalığı olanların sokağa çıkmamasını tavsiye etti.
Bursa’nın da aralarında bulunduğu Marmara ve Ege kentlerinde son günlerde artan hava kirliliği için uzmanlar uyarılarda bulundu. Dünya Sağlık Örgütü kılavuz sınırların Bursa’da üç katına yaklaştığı hava kirliliği için yaşlı, çocuk ve kronik hastaların dışarı çıkmaması uyarısı yapıldı.
Temiz Hava Hakkı Platformu, son günlerde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı hava kalitesi raporlarına yansıyan kirli hava hakkında açıklama yayınladı. Platformun açıklamasında havadaki yüksek basınçla artan hava kirliliğinin sağlık sorunlarına neden olduğu belirtildi.
Bakanlık raporlarında 3 Ocak Salı öğle saatleri itibariyle İstanbul Kağıthane, Göztepe, Sancaktepe gibi bazı bölgelerde hava kalitesi “hassas” olarak raporlandı. Benzer durum Esenyurt’ta da üst düzeye ulaştı. Temiz Hava Hakkı Platformu tarafından yapılan açıklamada, özellikle Esenyurt’ta havadaki partikül maddenin (PM10) son 24 saatteki ortalama yoğunluğun Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) insan sağlığı için belirlediği metreküpte 5 mikrogram düzeyinin 6 katı, Türkiye’deki yürürlükte olan hava kalitesi yönetmeliğinin sınır değerlerinin ise 5 katından fazla (265 µg/m3) olduğu gözlemlendiği belirtildi. Benzer durum Düzce’de de gerçekleşti. Açıklamada, Düzce’de ince partikül maddelerin (PM2.5) hava içindeki yoğunluğu Dünya Sağlık Örgütü’nün insan sağlığı için önerdiği üst limitin 10 katı daha yüksek gerçekleştiği belirtildi.
Açıklamada son günlerde görülen sis ile birlikte oluşan hava kirliliğinin 5 Ocak Perşembe sabahı itibariyle kirliliğinin Marmara bölgesinin güneyine ve Ege’ye indiği ifade edildi. Hava kalitesinin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Bursa, Balıkesir, Manisa ve Akhisar, İzmir merkezi, Torbalı, Ödemiş, Aydın Nazilli ve Denizli’de “hassas” tanımlandığı hatırlatılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Özellikle PM10 ve ölçülen yerleşimlerde PM2.5 değerlerine bakıldığında partikül maddeler için DSÖ’nün belirlediği üst sınırların kat kat aşıldığı gözlemleniyor. Örneğin Bursa, Balıkesir, Manisa ve Denizli’de PM10 (çapı 10 mikron ve daha küçük partikül maddeler) değerinin son 24 saatlik ortalaması DSÖ kılavuz değerinin 3 katına yakın. Hassas olarak kodlanan diğer yerleşim alanlarında da durum farklı değil.”
Temiz Hava Hakkı Platformu adına konuşan halk sağlığı uzmanı Prof. Dr. Ali Osman Karababa hava kirliliğinden en çok etkilenebilecekler için uyarılarda bulundu: “Bu illerde başta çocuklar, yaşlılar ve kronik solunum ve kalp-dolaşım sistemi sağlık sorunu olan insanların sokağa mümkün olduğunca çıkmamaları, özellikle ısınma için kömür yakıldığı saatlerde kapalı mekanlarda bulunmalarını öneririz. Bu hava kalitesi koşulları altında sağlıklı insanların da dış ortamda olabildiğince kısa süre kalmaları, fiziksel aktiviteden (örneğin spor için koşu, tempolu yürüyüş gibi) uzak durmaları sağlıkları açısından yararlı olacaktır. Sigara içenler ve sanayi işletmelerinde çalışanlar zaten kirli havaya maruz kaldıklarından, bu günlerde sağlıkları açısından çok daha dikkatli olmalılar.”
Karababa, hava kirliliğinin erken ölümlerin ilk sıradaki çevresel nedeni olduğuna dikkati çekerek, Türkiye’de yılda 35 ila 40 bin insanın hava kirliliğine bağlı olarak öldüğünü belirtti.
Prof. Karababa hava kalitesini olumsuz etkileyen kirleticiler arasında özellikle partikül maddelerin altını çizerek şöyle dedi: “DSÖ verilerine göre dış ortam hava kirliliği her yıl dünyada 4.2 milyon erken ölüme neden olmaktadır. Türkiye’de de durum çok ciddi. Temiz Hava Hakkı Platformu’nun hesaplamalarına göre her yıl hava kirliliğine bağlı 35-40 bin arası erken ölüm vakası yaşanmaktadır. Hava kirliliği başta kalp-damar ve solunum yolu hastalıklarına neden oluyor. Hava kirliliği, 2013 yılında Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Kanser Ajansı (UKA) tarafından “Grup 1 Kanser Nedeni” olarak tanımlandı. Akciğer kanseri acısından kesin olarak karsinojen olarak sınıflandırıldı, ek olarak mesane kanseri acısından da riski arttırdığı bildirildi. Ayrıca dış ortam hava kirliliğinin ana bileşeni partikül maddeyi (PM) ayrı olarak değerlendirildi. Buna göre DSÖ, partikül maddeyi insanda kanser yapan birinci grup etmenler arasında sınıflandırdı.”
Açıklamada kirli havanın neden olduğu sağlık sorunlarının neler olduğunu da yer verildi:
“Solunum sistemi sorunları: Akciğer solunum kapasitesinde azalma, solunum sistemi savunmasının etkisizleşmesi ve solunum sistemi enfeksiyonlarına duyarlılık, solunum sistemi enfeksiyonlarında artış ve iyileşme süresinin uzaması, KOAH (kronik tıkayıcı akciğer hastalığı), astım, KOAH ve astım ataklarının gelişmesi, hastane acil servis başvurularında artış. Kalp-dolaşım sistemi sorunları: Kanın akışkanlığında azalma, damar sertliği, hipertansiyon, kalp yetmezliği, akut miyokard enfarktüsü, kalp ritim bozukluğu ve buna bağlı ani ölüm. Sinir sistemiyle ilişkili sağlık sorunları: Baş ağrıları, anksiyete, inmeler (felç), alzheimer hastalığı, parkinson hastalığı, nörogelişimsel hastalıklar. Çocuk sağlığı sorunları: Düşük doğum ağırlığı, otizm, diyabet (Tip 1), ani bebek ölümü sendromu, astım, KOAH, bronşiolit, bronşit ve zatürre gibi solunum hastalıkları, zeka geriliği.”
Haber Merkezi