Bursa’da 25 Kasım’da kadınlara polis müdahalesi

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle Bursa’da kadınlar Bursa Kadın Platformu’nun çağrısıyla Fomara Meydanı’nda bir araya geldi. Kent Meydanı’na yürümek isteyen kadınlara polis müdahale etti.

Bursa’da 25 Kasım’da kadınlara polis müdahalesi
Yayınlama: 25.11.2022
A+
A-

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle Türkiye’de birçok şehirde kadınlar meydanları doldurdu.

Bursa’da da Bursa Kadın Platformu’nun çağrısıyla kadınlar Fomara Meydanı’nda saat 18.30’da bir araya geldi.

Yürüyüş öncesi polis daha önceki 25 Kasım eylemlerinden farklı olarak Fomara Meydanı’nı barikatlarla çevreledi.

Eyleme katılanlar arasında İranlı kadınlar da vardı. İran’da devam eden protestolar için “Diktatöre ölüm” sloganı atılırken, Farsça dövizler taşındı.

Fomara Meydanı’ndan Kent Meydanı’na yürümek isteyen kadınlara polis müdahale etti.

Polis, görüntü almak isteyen basın mensuplarına da müdahalede bulundu. Barikat açılana kadar kadınlar oturmaya devam edeceklerini söyledi.

Müzakere sonucunda polis barikatı açtı. Kadınlar Fomara Meydanı’ndan Kent Meydanı’na doğru yürüyüşe geçti.

Kent Meydanı’nda kadınlar adına basın açıklamasını okuyan Hülya Ağ, eşitsizliği, yoksulluğu, savaşları ve şiddeti üreten erkek egemen sisteme karşı itirazlarını yükseltmek için meydanlara çıktılarını söyledi.

“DEVLETİN ŞİDDETİ ÖNLEME YÜKÜMLÜLÜĞÜ VAR”

AK Parti-MHP ittifakının, Dominik’te Mirabel Kardeşler’i katleden Trujillo diktatörlüğünden farkı olmadığını söyleyen Ağ, “Kadınlara yönelik saldırıların her geçen gün derinleştiği ve kadınların dünyanın dört bir yanında diktatörlere karşı örgütlendiği, direndiği, isyan ettiği bir süreci yaşıyoruz. Kadın cinayetleri ve şüpheli kadın ölümleri her geçen gün artarken, bu ölümlere ilişkin etkin soruşturma yürütülmüyor, cinayetlerin üstü kapatılmaya çalışılıyor.” dedi.

Devletin kadına yönelik şiddeti önleme yükümlülüğü varken, başta İstanbul Sözleşmesi olmak üzere hukuksuz uygulamalarla kadınların kazanımlarını hedef aldığını ve şiddetin faili durumuna geldiğini söyleyen Ağ, “Yaşamak istiyoruz diyen kadınlara sokakları yasaklayanlar, aynı sokaklarda şeriat propagandası yapanların, nefret yürüyüşüne çıkanların güvenliğini sağlıyor. Gözaltılarla, tutuklamalarla kıramadıkları kadın iradesini, hapishanelerde çıplak aramayla, işkenceyle kırmaya çalışıyorlar. Coğrafyalara göre biçim değiştirse de erkek/devlet şiddeti aynı sistemden besleniyor.” dedi.

Ayrıca açıklamaya kadınlar İranlı kadınlar da Farsça açıklama yaptılar.

“ŞİDDETSİZ BİR YAŞAM İÇİN SOKAKTAYIZ”

Açıklamada aynı zamanda İran’da devam eden protestolara da değinilirken, “İran’da özgürlüğü için mücadele eden, yaşamları ellerinden alınan, idamla yargılanan kadınların her bir saç teli için isyanı büyütüyoruz.” denildi.

Ağ, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“25 Kasımda kadınların diktatörleri alaşağı etmek için birlikte mücadele ettiği halkı yoksulluğa şiddete baskıya sansüre haksızlığa boyun eğdirmek isteyenlere karşı; eşit, özgür şiddetsiz, insanca bir yaşam istediğimizi bir kez daha söylüyoruz. Şiddetsiz bir yaşam için sokaktayız. Özgür eşit bir dünyayı hep birlikte kuracağız.”

25 KASIM’DA NE OLDU?

Diktatörlükle yönetilen Dominik Cumhuriyeti’nde Mirabel Kardeşler (Patria, Minerva ve María Teresa) diktatörlük karşıtı mücadele ettikleri için polisler tarafından vahşice katledildi. Kızkardeşlerin katliamı örtbas edilmek için bedenleri önce bir cipe konuldu ve ardından uçurumdan atılarak kaza süsü verilmeye çalışıldı. Diktatörün cinayeti gizleme çabaları başarısız oldu.

Mirabel Kardeşler tarafından kurulan Clandestine Hareketi, ülkeyi 1930 yılından 1961’e kadar yöneten Rafael Trujillo’nun iktidarını katliamdan bir yıl sonra yıkılmasında önemli bir rol oynadı.

BM Genel Kurulu, 1999 yılında Mirabal Kardeşler’in ölüm yıl dönümü olan 25 Kasım gününü Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olarak ilan etti.

Haber Merkezi