Bursa Barosu, İzmir’de sokak röportajı nedeniyle tutuklanan Dilruba K.’nın durumunu eleştirerek, ifade özgürlüğüne yönelik ciddi bir tehdit oluşturduğunu ve hukukun ihlal edildiğini vurguladı.
Bursa Barosu, İzmir’de Dilruba K.’nın sokak röportajında düşüncelerini ifade etmesi nedeniyle tutuklanmasının hukuki değil, muhalif olanlara verilmiş bir gözdağı olduğunu belirtti. Baro, açıklamasında anayasal hakların ihlaline dikkat çekti.
Anayasa’nın 25. maddesinde, “Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz” ifadesinin yer aldığını hatırlatan Bursa Barosu, 26. maddede ise, “Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir” hükmünü vurguladı.
Baro, Cumhuriyet tarihinde 1950’lerin ikinci yarısında basın özgürlüğünün ağır kısıtlamalara tabi tutulduğunu, bu dönemde hükümetlerin ekonomik bunalımı örtmek ve basını sansürlemek amacıyla Tahkikat Komisyonu kurduğunu belirtti. Günümüzde ise benzer bir durumun yaşandığını ve ifade ile düşünce özgürlüğünün kısıtlanmakta olduğunu ifade etti.
Son olarak, sosyal medya platformu Instagram’ın 8 gün süreyle kapatılmasının ardından, basın muhabirlerinin vatandaşların görüşlerini aldığı röportajlar nedeniyle yaşanan tutuklamaların, anayasal özgürlüklerin askıya alınmasına neden olacağını belirten Bursa Barosu, bu tür uygulamaların toplumda büyük bir endişe yarattığını ifade etti.
Bursa Barosu, Anayasa’nın 14. maddesinin 2. fıkrasına atıfta bulunarak, anayasa hükümlerinin, temel hak ve özgürlüklerin yok edilmesini veya sınırlandırılmasını mümkün kılacak şekilde yorumlanamayacağını vurguladı. Yargı organlarına, anayasal sınırlar içinde hareket etmeleri gerektiği hatırlatıldı.
Bursa Barosu, Dilruba K.’nın suçlamanın niteliği ve üst sınırı itibariyle CMK 100/4 gereği tutuksuz yargılanması gereken bir kişi olduğunu belirterek, hukuk devletinin ve demokrasinin temel taşları olan ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğünü koruma çağrısında bulundu ve tüm devlet organlarını hukuka uygun davranmaya davet etti.
Haber Merkezi