Akşener, karar günü Kılıçdaroğlu’nun telefonunun kapalı olduğunu söyledi

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Fox TV’de katıldığı canlı yayında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

Akşener’in gündem başlıkları arasında dün açıklanan asgari ücret yer aldı. 8 bin 500 TL olarak belirlenen asgari ücrete tepki gösteren Akşener, kendilerinin daha önce yaptıkları teklifin 9 bin 600 TL olduğunu hatırlattı. Açlık sınırının ocak ayında 8 bin 700 lira olacağını söyleyen Akşener, asgari ücretin yine açlık sınırının altına ineceğini ifade etti. Akşener, “Gıdaya erişim ve ısınma müthiş bir problem. Buzdolabını açıyorsunuz gördüğünüz sadece hoşaf. Bu yoksul ailelerde protein alamadıkları için çocuklarda bodurluk başladı. 14’ünden itibaren obezlik başladı.” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen hapis cezası sonrası kendisine sarılmasına dair açıklama yapan Akşener, amacının İmamoğlu ve eşi Dilek İmamoğlu’nu teselli etmek olduğunu dile getiren Akşener, “Türkiye’de bir yargı problemi var. Ekrem İmamoğlu hakkındaki karar Sayın Erdoğan’ın kararı. Seçime giderken İstanbul’a çökme kararı. Bir sürü FETÖ iltisaklısı çıktı. Bunları işe almak konusundaki prosedürlerdeki imza sahipleri ne oldu? Erdoğan’a göre herkes terörist. Bu eylemler yarın kendilerini sorumlu hale getirecek.” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE’NİN MİLLİ İRADESİNE ÇÖKÜLDÜ”

16 milyon İstanbullu tarafından seçilmiş belediye başkanına ve bunun sonucu oalrak milli iradeye saldırı yapıldığını ifade eden Akşener, “Ama bu milli iradeye el uzatma, çökme hadisesinin karşılığı olarak 85 milyon da senin yanında dedi. İstanbul’a özel değil, Türkiye’nin milli iradesine çöküldü, bunu ifade ettim.” şeklinde konuştu.

Akşener’in açıklmalarından öne çıkanlar şöyle:

“Sayın Kılıçdaroğlu’nu aradım. Birbirimizin telefonları var, özel kalemler araya girmeden oradan konuşuyoruz. Telefonu kapalıydı. İzin almak için aramadım yanlış anlaşılmasın. İzin alma mecburiyetim yok. Bu belediye başkanları iki partinin ittifakıyla seçilmiş başkanlar. İyi yaptığı işlerden de kötü yaptığı işlerden de biz mesulüz. Sonra döndüm, bir güç oluşturabilelim diye Sayın Gültekin Uysal’ı aradım. Çok ağır gripti, Sayın Babacan’ı aradım, basınla ilgili bir programdaymış. Sayın Davutoğlu akşama gelebileceğini söyledi. Temel Bey’e de hiç ulaşamadık, hastanedeymiş. Ben orada bir güç gösterisi yapabilelim diye aradım.

Bir kesim de siyasi nezakete uymuyor dedi. Sonra siyasi terbiyesizliğe döndü. Demek ki Sayın İmamoğlu’nu orada yalnız bırakmak siyasi terbiyeymiş. Ben böyle bir ahmaklık görmedim. AK Parti’nin Meral Akşener’in bilgisi var trollüğü üzerinden yürümeye çalıştılar. Ben de o otobüste bekledim. Demek ki keşke o otobüsün üzerinde yapayalnız konuşaydı.

“13. CUMHURBAŞKANI 6’LI MASA’DAN ÇIKACAK”

Masa kazanacak. 13. Cumhurbaşkanı masadan çıkacak göreceksiniz. Benim kırgınlığım yok. Siyaset ya da kurumsal hayat böyle bir şey değil. İlkeler ya da kurallar üzerinden yürür. 6’lı masanın kurulma meselesi 3 meseleden kuruldu. Birincisi parlamenter sisteme geçiş, ikincisi seçim güvenliği, üçüncüsü ise seçilecek adayın yolculuğunda kullanması gereken işler. Sorasında biz siyasi partiler bir araya gelip nasıl bir iş birliği yapacağız o ayrı bir konu.

Ben cumhurbaşkanı adayı olma hakkımdan 1 buçuk yıl önce feragat ettim. 2018’de birden fazla adayla gittik olmadı. Ben aday değilim diyerek milletime diyorum ki biz tek adayla gitmeliyim. Kazanacak bir şahısla gitmeli ve kazanmalıyız. Seçtirdiğimiz şahsın birinci başkan yardımcısı olmak gibi bir pazarlığım olmadı. Başbakan olup olmamamla ilgili kararı millet verecek. Kılıçdaroğlu aday olmak ister, herkesin hakkıdır. Kılıçdaroğlu masaya ‘aday olmak istiyorum’ diye gelmeden bunu konuşmak olmaz. Gelsin, ona göre konuşalım.”