28 Kasım 2022 tarihinde AK Parti’den 11 Bursa milletvekili, içerisinde doğal sit alanları ve koruma alanları bulunan turizm merkezi Uludağ’ın planlanması, yönetilmesi ve denetlenmesi amacıyla Uludağ Alan Başkanlığı kurulması için TBMM’ye yasa teklifi sundu. Çevre örgütleri ise yasa tasarısının kabul edilmesiyle birlikte Uludağ’ın yok edileceğini söylüyor.
Sibel Kahraman
Uludağ Alan Başkanlığı’nın kurulmasını öngören yasa teklifine göre, Uludağ bölgesinin doğal sit alanları ve diğer korunan alanların geliştirilmesi, planlanması, yönetilmesi ve denetlenmesi ile alanda yürütülen faaliyetlerinde Alan Başkanlığı tek elden yetkili olacak.
Orman, Tarım ve Kültür Bakanlıkları, koruma kurulları ve bir çok kamu kurumunun söz sahibi olduğu Uludağ’da yapılaşma kararlarında kurulacak olan Alan Başkanlığı tek yetkili olacak.
Uludağ’da yetişen bin 320 endemik bitki türünün sadece 32’sinin Uludağ’a özgü olduğunu söyleyen çevre örgütleri, Alan Başkanlığı’yla 32 endemik bitki türünün ve Bursa’nın su kaynaklarının tükeneceğini söyledi.
Uludağ’ın 1961 yılında Milli Park tescilli bir bölge olduğunu söyleyen Türkiye Ormancılar Derneği Bursa Temsilcisi Cemal Türeyen, “Bin 320 adet bitki türünü barındıran Uludağ’da 32 endemik tür vardır. Endemik türler Uludağ dışında hiçbir yerde yetişmeyen bitkilerdir. Bilimsel araştırmaların yapıldığı Uludağ, Bursa’nın yüzde 90 oranında su ihtiyacını karşılayan bir dağdır. Yüzde 90 ihtiyacımızı karşılayan su kaynakları Alan Başkanlığı sonucu yok edilecek dereceye gelecek. Orada yerleşecek olan bir sürü otel, tesis ve insanların katı ve sıvı atıkları bu sulara karışacaktır. Aynı zamanda orada nüfusun artması sonucunda da oluşacak ağaç katliamları da işin cabası. Bizim gelecekteki nesillere bırakacağımız bazı güzellikleri biz şimdiden yok edeceğiz.” dedi.
Uludağ’da yasa tasarısı haline getirilmeye çalışılan Alan Başkanlığı’nı ‘Talan Başkanlığı’ olarak gördüklerini ifade eden Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği (DOĞADER) Başkanı Sedat Güler, yasa tasarısıyla beraber Bursa’nın hayat kaynağı Uludağ’ın hızla talan edileceğini söyledi.
Uludağ’ın Büyükşehir Belediyesi’ni ve sermayenin kontrolüne bırakılacağını, Orman Bakanlığı ve Milli Parklar’ın işlevsiz kalacağını söyleyen Güler, “Bursa’nın can kaynağı Uludağ’ın ormanları. Temiz hava ve su ihtiyacımızı Uludağ gönderiyor. Fakat turizm sermayesinin ve Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Uludağ üzerinde çok büyük bir baskısı var. En sonda bu yasa tasarısıyla bunu aşmaya çalışıyorlar. Bu Uludağ ve Bursa’ya ihanettir, Uludağ’ın idam fermanıdır. Buna şiddetle karşı çıkıyoruz.” dedi.
Geçtiğimiz yıllarda Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Uludağ’ın tüm yetkisini almak istediğini, dönemin Orman Bakanı’nın yetkiyi vermediğini fakat Alan Başkanlığı’yla yetkinin belediyeye verildiğini dile getiren Güler, Uludağ’ın yasa çıktıktan sonra akabinde Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Milli Parktan çıkarılacağını, Uludağ’ın yok olacağını söyledi.
Kapadokya’ya Alan Başkanlığı gelmeden önce Göreme Milli Park içinde olduğunu ancak Alan Başkanlığı kurulduktan hemen sonra Kapadokya’nın Milli Park olmaktan çıkarıldığını ve orada yaşanan talan sürecini bütün Türkiye kamuoyunun bildiğini ifade eden Güler, “Aynı durum Uludağ’ın başına gelecektir. Uludağ’ın ormanları çok değerlidir. Dünya’da olmayan endemik bitkiler Uludağ’da ve bu endemik bitkiler hızlı bir şekilde yok edilecektir. Bursa’nın hava ve su kaynakları hızlı bir şekilde yok olacaktır. Bir an önce bu yasa tasarısı Meclis’ten çekilmelidir.” dedi.