Suya yazılan sanat: Ebru ile Bursa’dan Londra’ya açılan başarı dolu bir kapı

Bir sanat düşünün eserlerinizi suya yazarak ortaya çıkartıyorsunuz. Bir ebru sanatçısı düşünün bu sanatı 14 yıldır geliştirerek sadece suya değil, kumaşa farklı formlarda da işleyerek sınırlarını zorluyor. Hem de boylarını da kendisi yapıyor. İşte Ebru sanatçısı Emine Elmas ve ruhunu ebru sanatına yansıttığı hikayesi…

Suya yazılan sanat: Ebru ile Bursa’dan Londra’ya açılan başarı dolu bir kapı
Yayınlama: 15.11.2024
A+
A-

Merve ÖZDEMİR ÇEVİK

Evli ve 3 çocuk annesi olan ebru sanatçısı Emine Elmas ebru sanatı ile tanışma hikayesini anlatarak başlıyor sohbetimize…

Elmas; “Ebru sanatı çok uzun zamandır deneyimlemeyi istemiştim fakat çocukları büyütme aşamasında odaklanamadığım için başlayamadım. 2010 yılında BUSMEK kurslarına başlayarak ilk adımı da atmış oldum. 2 yıl BUSMEK’te ebru eğitimi aldım. Daha sonrasında tekrar BUSMEK’e gidemeyeceğim için kendi atölyemi kurma isteği oluştu. O aşamada şu anda bulunduğumuz atölyeyi tuttum. Fakat ebru sanatının daha farklı alanlarını öğrenmek için İstanbul’da Firdevs hocamdan 1 yıl eğitim aldım. Kendimi daha fazla nasıl geliştirebilirim diye hep düşündüm. Geleneksel sanatlarda eğitimin sonu yok. Daha sonra Düzce’de İbrahim Sami Özen hocamı yakinen takip ediyordum. Yaptığı çalışmaları görüyordum. İbrahim hocamdan ders alamaya başladım. Sami hocamdan sil baştan ebru eğitimleri aldım. Kendime çok daha fazla şeyler kattım. Sonrasında hocamla beraber kağıt yapımına başladık.Tamamen geleneksel yöntemlerle hocamdan kağıt üretmeyi öğrendim. Dut ağacının dallarından, ketenden, pamuktan kendi ebru kağıtlarımızı kendimiz ürettik. Hocam da benim gibi icazetli öğrencileri ile birlikte bu çalışmaları yaptık. Boyalarımızı kendimiz ürettik, kağıtlarımızı kendimiz ürettik. Bununla ilgili bir sergi programı hazırladık. Sergi önce Düzce’de yapıldı. Daha sonra aynı sergiyi Bursa’da sanatseverler ile buluşturduk. Tabi ki İbrahim Sami Özen hocama minnettarım bu konuda. Ondan öğrendiğim çok şey oldu.”

“DÖNÜM NOKTAM İCAZETİMİ ALDIĞIM ZAMAN OLDU”

Hayatının dönüm noktasının hocasının kendisine icazet verdiği zaman olduğunu söyleyen Emine Elmas, “ İcazetimi aldıktan sonra bakanlığa da başvurarak sanatçı tanıtım kartımı aldım. Hoca ve çırak ilişkisi olarak ilerleyebildiğim kadar ilerlemeye çalıştım. Kendime sürekli her yıl farklı şeyler katarak ve bunları nasıl gençlerimize gelecek nesillerimiz aktarabilirim diye düşünmeye başladım. Sanatçılık belgesinden sonra İl Kültür Müdürlüğü ile birlikte ortak dersler açtık. Bu vesile ile birçok kişiye ulaştık. Yanı sıra  hem kendi atölyem de ders veriyorum hem de bu ortak proje sayesinde ücretsiz dersler vermeye devam ediyorum. Amacım ise gençlere, gelecek nesillere bu sanatı aktarmak, bu sanatı sevdirmek.”

TABLODAN KUMAŞA TAŞINAN EBRU SANATI

Ebru sanatçısı Emine Elmas zaman içerisinde ebru sanatını tablodan kumaşa taşıdığını anlatırken; “Bazen şöyle bir tepki ile karşılaşıyorum; ‘tablo yap, yap nereye kadar…’ İnsanlar sıkılabiliyor çabuk. Bunun için de kumaşa ebru yapmaya başladım. Kumaşın üzerine de ebru yapmak tabi ki birçok insanın dikkatini çekti. Bunlarla ilgili önce küçük kravatlar, fular, mendil gibi şeylerle başladım. Daha sonra Elmas Sanat Evi olarak sergiler yaptığımız bu sergilerde kendi tasarladığım kumaşlara giyerek sergi açılışlarında kullanarak hareket etmeye başladım” diyerek anlatıyor.

EBRU İLE LONDRA’YA AÇILAN BAŞARI DOLU BİR KAPI

Bu süreçte Londra’dan kendisine gelen bir teklif ile ebru sanatının farklı bir boyut kazandığını da ifade eden Emine Elmas, zorlandıklarını ama sonunda başardıklarını da sözlerine ekliyor.

Elmas, “Londra’da moda tasarımcı olan kızlar benden özel tasarım istediler. İşte kot şort, kısa ceket, uzun ceket gibi. Benim aslında dönüm noktam bir yerde burası oldu. Çünkü sadece Türkiye’de kalmadım Ebru’yu Uluslararası bir platforma taşımayı başardım bu dönemde. 2 yıl boyunca özel tasarımlarımız öncelikle Londra’ya gitti. Sonrasında Amerika’da Los Angeles’ta butik bir mağazada satışa sunuldu. Bu da benim için, ebru sanatı için, Türkiye için hatta Bursa için çok önemli bir gelişmeydi. O aşamaya gelene kadar o kadar zorluklar yaşadım ki ebru aslında doğaçlama çalışılabilecek bir sanat çalışılması. Bu projede ilk teklif aşamasında bana desenler geldi, işte pantolonun sol ayağına lale koyacaksınız, sağ ayağına lilyum çiçeği  koyacaksınız gibi bir teklifle karşılaştım. Önce dedim ki ben bunu yapamam. Kumaşlar geldi ve yapacaksınız dediler yapmalısınız dediler. Çok zor bir aşamadan geçtim. Kumaşları desene oturtuyorum boyaları hazırlıyorum, renk tonlarını hazırlıyorum, desene oturtuyorum, kumaşı üzerine koyuyorum ve kumaş beyaz kot kumaş olduğu için hafif tüylü ve kesinlikle ebruyu almıyor. Ne yapabilirim diye süreç birkaç haftamı aldı. Sonrasında kumaşın tersini kullanmaya karar verdim. Kumaşın tersini koyarak istediğim sonucu aldım. Bu şekilde onaylandı. Çünkü yurtdışına ürünleri gönderirken öyle çok çabuk kabul etmiyorlar. Şartları zorluyorlar.” diye anlatırken başarılarının da bir kez daha altını çiziyor.

PANORAMA MÜZESİ’NDE JÜBİLE SERGİ

Panorama 1453 Tarih  Müzesi’nde son sergisini kendi tabiri ile jübilesini yapan Emine Elmas o dönemde pandeminin de araya girmesi ile serginin ertelendiğini söylerken bu durumu fırsata çevirerek özel çalışmalar yaptıklarını anlattı. Sergilerini hayata geçirecekleri sene ise Türk Dünyası Başkenti seçilen Bursa’dan esinlenerek sergilerini bu tema üzerine kurup ‘Türk Dünyası Motiflerinin  Geleneksel Sanatlara Yansıması’ ismiyle sergilerini gerçekleştirdiklerini ifade ederken hedefinin daima gençlere gelecek nesillere ebru sanatını anlatmak, aktarmak olduğunu söyledi.

2010 yılından beri Elmas Sanat Evi çatısı altında birçok insan ile tanıştıklarını olumlu olumsuz birçok tecrübeye şahit olduklarını söyleyen ebru sanatçısı Emine Elmas, son olarak, “Allah herkesi düzgün insanlarla karşılaştırsın” demeyi de ihmal etmiyor.

https://youtu.be/o_48zuOMzG8