CHP Bursa Milletvekili Halk Sağlığı Profesörü Kayıhan Pala, COVID-19 verilerinin açıklanmamasına tepki gösterdi.
CHP Bursa Milletvekili Halk Sağlığı Profesörü Kayıhan Pala adına yapılan açıklama aynen şu şekilde:
“COVID-19 pandemisi etkisini büyük ölçüde azaltmış olsa da halen tamamen bitmiş durumda değil ve büyük bir tehdit olmaya devam etmektedir. Dünya Sağlık Örgütü erken uyarı, gözetim ve raporlama, varyant takibi, erken klinik bakım sağlanması, yüksek riskli gruplara aşı uygulanması, ventilasyonda iyileştirmeler ve düzenli iletişimin sürdürülmesinin hayati önem taşıdığını açıklamaktadır.
Hastalığa yol açan SARS-CoV-2 virüsünün atık su gözetimi erken uyarı sistemi SARSCoV-2 dolaşımının izlenmesi için büyük bir önem taşıyor. Yaklaşık 30 ülkeden kamuya açık atık su gözetiminden elde edilen tahminlere göre, hastalığın yükü halen ülkeler tarafından bildirilen vakalardan 2 ile 19 kat daha yüksek.
Ülkemizde de sınırlı sayıda yapılan atık su analizlerinde COVID-19 hastalığına yol açan SARS-CoV-2 virüs yükü yüksek olmasına karşın, Sağlık Bakanlığı COVID-19 hastalığının güncel durumuyla ilgili test, vaka ve ölüm sayılarını açıkla(ya)mıyor.
Oysa hastalığa ilişkin verilerin açıklanması, hastalığın yayılmasının önlenmesi açısından büyük önem taşıyor.
CHP Bursa Milletvekili Halk Sağlığı Profesörü Kayıhan Pala’nın 24 Temmuz 2024 tarihinde Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu tarafından yanıtlanması için vermiş olduğu soru önergesi, daha önce vermiş olduğu önergelerde olduğu gibi, yine yanıtsız bırakıldı. Bakanlık önergeyi ancak 19 Eylül’de, yanıt verme süresi geçtikten çok sonra, üstelik sorulardan hiçbirine ilişkin veri veremeden (!) yanıtladı.
Sağlık Bakanlığı hastalığa ilişkin ne test sayısını ne olgu sayısını ne de ölüm sayısını açıklayabildi.
Anımsanacağı gibi, Sağlık Bakanlığı’nın COVID-19 pandemi yönetimi performansı da düşük kalmıştı.
Sağlık Bakanı salgının başlangıcında tüm vakaları açıklamamış, ‘Vaka’ ve ‘hasta’ aynı şey değil diyerek, tıp doktorlarını hayrete düşürmüştü. Sağlık Bakanlığı, 10 Aralık 2020’de daha önce açıklamadığı vaka sayısını açıklamak zorunda kaldı ve bir günde toplam vaka sayısına 1 milyon 190 bin 50 kişi daha eklendi…
Türkiye’nin açıkladığı veriler güvenilir değildi! Dünya Sağlık Örgütü, Türkiye’deki ölüm sayısının Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanandan 3,2 kat daha fazla olduğunun tahmin edildiğini yayınlamıştı.
Sağlık sistemi salgına yeterince yanıt veremedi! Temel Üreme Sayısı (R0) salgının ilk on gününde dünya çapında bir rekorla maalesef 9’un üzerine çıktı.
Filyasyon çok geç başlayabildi… Ekipler eğitimsizdi, bazı ekiplerde sağlık çalışanı bulunmuyordu…
Sonuç olarak, COVID-19 pandemisinin ülkemizdeki yükü hem sağlık açısından hem de sosyo-ekonomik sonuçlar açısından çok ağır oldu. 550’den fazla sağlık çalışanı hayatını kaybetti. 200 binden fazla vatandaşın hayatını kaybettiği tahmin ediliyor. “Uzamış COVID Hastalığı” yükünün ne kadar olduğu ise henüz bilinmiyor. Türkiye’de yaşam beklentisi 2020-2022 döneminde bir önceki döneme göre azaldı.
COVID-19 hastalığının etkisi halen devam ederken, Sağlık Bakanlığı’nın hastalık hakkında hiçbir açıklama yapmaması, risk grupları ve hastalığın yayılmasının önlenmesine ilişkin hangi önlemlerin uygulandığı konusunda bilgi vermemesi, hastalığın topluma yükünü artırma potansiyeli taşımaktadır. Bu nedenle, Sağlık Bakanlığı’nı bir kez daha hastalıkla ilgili bilgileri, test, olgu ve ölüm sayıları ile bunların yaş, cinsiyet, meslek ve il dağılımlarını açıklamaya çağırıyoruz.”
Haber Merkezi