Sivas’ta 33 kişinin yakılarak öldürüldüğü Madımak Katliamı’nın 31’inci yılında hayatını kaybedenler Bursa’da anıldı. Panayır Cemevi Başkanı Yusuf Kaplan, “Madımak Katliamı insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur, zaman aşımı kabul edilemez.”
2 Temmuz 1993’te Madımak Oteli’nde hayatını kaybeden 33 aydın ve sanatçı, Madımak Katliamı’nın 31’inci yıl dönümünde Bursa Alevi Bileşenleri ve Bursa Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Bursa’da Kent Meydanı’nda anıldı. Alevi Bektaşi Federasyonu ve Bileşenleri adına basın açıklamasını Panayır Cemevi Başkanı Yusuf Kaplan okudu.
2 Temmuz 1993’ten bu yana Sivas Madımak’ta katledilen 33 aydının acısının her geçen gün artarak devam ettiğini belirten Yusuf Kaplan, Madımak Katliamı’nın insanlığa karşı işlenmiş bir suç olduğunu ve zaman aşımı kararının kabul edilemez olduğunu söyledi.
AKP’nin iktidar olduğu ilk günden beri katliamcı zihniyetin lehinde taraf olduğunun altını çizen Kaplan, “Katillerin avukatlığını yapanları milletvekili yaparak işe başlayan AKP, sonunda suçları sabit olan ve hüküm giyen katilleri de affederek serbest bırakmıştır. İnsanlığa karşı işlenmiş bir suç olan bu katliamın yapıldığı Madımak Oteli’nin utanç müzesi olması yönündeki taleplerimizin karşılanması bir yana, cezaevinde kaç kişinin tutuklu olduğuyla ilgili dahi bilgi verilmemektedir” dedi.
“HER TÜRLÜ NEFRET SÖYLEMİNİN YASAKLANDIĞI BİR İKLİMDE NORMALLEŞME OLACAKTIR”
Panayır Cemevi Başkanı Yusuf Kaplan, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Şu günlerde siyasette normalleşmeden bahsedilmektedir. Eğer normalleşme adına bir adım atılacaksa işe, Diyanet İşleri’nin bütçesini tamamen sıfırlayarak, okullarda zorla verilen din derslerini kaldırarak, Alevi köylerine cami yapılmasından vazgeçilerek, AHİM’in Aleviler ile ilgili verdiği kararları uygulayarak ve Madımak Oteli’ni utanç müzesi yaparak başlanmalıdır. Asimilasyonun ve inkârın suç kapsamına alındığı, her türlü nefret söyleminin yasaklandığı bir iklim yaratarak normalleşme olacaktır.
Normalleşme, tek adam rejiminden vazgeçilerek tüm kimliklerin eşit olarak temsil edildiği parlamenter sisteme geçiş ile olacaktır. Alevilerin tüm itirazlarına rağmen kurulan ‘Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın kapatılmasıyla olacaktır. Biz Aleviler, ezilenler ve ötekileştirilenler bir kez daha diyoruz ki; katliamın üzerinden 31 yıl geçmiş olmasına rağmen, bu acıyı ve öfkeyi unutmadık, unutturmayacağız. Adalet talebimizden asla vazgeçmeyeceğiz ve gerçek sorumluların yargılanması için mücadelemizi sürdüreceğiz.”
Haber Merkezi