İnegöl’de siyanürlü altın madenine tepki: Ülkemizin topraklarını yabancı şirketlere sömürtmeyeceğiz

Bursa’nın İnegöl ilçesinde bulunan Eymir ve Sülüklügöl köyleri içerisindeki dağlık ve ormanlık alanda Madem Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü’nün altın arama çalışmaları kapsamında ormanlık ve dağlık alanda ağaç kesimi yapmasına ve siyanürlü çalışma gerçekleştirmesine karşı bölge halkı tepki gösterdi.

İnegöl’de siyanürlü altın madenine tepki: Ülkemizin topraklarını yabancı şirketlere sömürtmeyeceğiz
Yayınlama: 29.06.2024
A+
A-

Bursa’nın İnegöl ilçesinde MTA tarafından yapılan altın antimuan arama çalışmalarına bölge halkı tepki gösterdi. DOĞADER ve köy halkı maden çalışmalarına karşı Eymir köyü meydanında bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

Açıklamaya CHP Bursa milletvekilleri Orhan Sarıbal, Hasan Öztürk ve Kayıhan Pala’nın yanı sıra çok sayıda STK ve çevre örgütü katıldı.

Köylüler adına basın açıklamasını okuyan Ayşegül Döğer, köyün tarihçesine ilişkin verdiği bilgide, “Bizlerin de herzaman değerli gördüğü ülkemizin önemli kurumlarından MTA tarafından, 70’li yıllarda 2 ayrı araştırma ve sonrasında 89 ve 90 yıllarında kapsamlı bir araştırma daha yapılıyor. Son olarak da 3 buçuk yıl önce bir çalışma yapıldı ve bugün yine ormanlarımızda araştırma yapılmaya devam ediliyor.” dedi.
Döğer, alanın köye yakınlığı ve verimli topraklarını korumak için bu araştırmalara her seferinde karşı çıktıklarını ve itiraz etmeye devam edeceklerini söyledi.

Döğer, verimli topraklara ve meralara sahip bu alanda yaşamlarını sürdürebilmek ve çiftçilik ile hayvancılığa devam etmek istediklerini söyledi.

Döğer mücadelenin yanı sıra devlet ve belediyeden kapalı sistem sulamanın ovadaki tüm tarlalara ulaşmasını, devletten yeterli mazot, tohum, fidan, yem ve gübre desteği istediklerini aktardı.
Döğer maden izni verilirse köyde yaşanacak depişimi şu sözlerle anlattı:

“İlk olarak ormanlarımızın, su kaynaklarımızın, belirli tarım arazilerimizin ve meralarımızın kullanım hakkı madenlere geçecek, planlanan rakamlara göre 43 kilometre karelik ormanlık alan, yani 43 milyon metre karelik bu doğa harikası, yüzlerce yılda yetişen ve gelişen bu güzel ormanımız önce sıyırma adı verilen işlem ile gözümüzün önünde milyonlarca ağaç kesilmek suretiyle yok edilecek.
Bu esnada gerçekleştirilecek dinamitli patlatmalar ile yeraltı su yollarımız değişecek, su kaynaklarımız azalacak.

Oluşturulacak rezerv alanlarında getirilen toprak yığınları siyanürlü yıkama adı verilen işlem sonrası öncesinde buharlaşma ve yağmurlarla üzerimize asit olarak yağacak.

Toprağımıza suyumuza siyanür buluşacak, zehir buluşacak, bizler halkımıza siyanürlü sebze meyve üretmek ve yedirmek istemiyoruz.”

BU SÖMÜRGE MADENCİLİĞİDİR

Ülke’de son 20 yılda 386 bin tane madencilik ruhsatı verildiğini ve ormanların, meraların madenci şirketlere peşkeş çekildiğini söyleyen DOĞADER Başkanı Murat Demir, “Bu şirketler özel şirketler. Bu özel şirketlerin yüzde 80’i yabancı şirketler. Bu sömürge madenciliğidir. Ülkemizin topraklarını yabancı şirketlere sömürtmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

ALTIN FAALİYETLERİYLE BİRLİKTE İNSAN VE ÇEVRE SAĞLIĞI AÇISINDAN AĞIR METALLERİ DE İÇERİYOR

Kadınlar ve çocuklar direndikçe kazanacakları ve yıllarca bu mücadelelerin içinde olduğunu söyleyen CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala, “Burada kadın ağırlıklı olduğunu görüyorum o yüzden mücadeleyi kazanacağımıza inancım tam. Burada altın madeni denilen, siyanürle altın çıkartma faliyetleri yürütülecek. Altın faaliyetleriyle birlikte insan ve çevre sağlığı açısından ağır metalleri de içeriyor. Kadınlar için üreme sorununa, çocuklar için zekada gerilemeye kadar giden sorunlarla karşı karşıya kalabiliriz. Bu yeşilliği sırf bir kaç patron para kazansın diye yok etmemeleri için kazanmak zorundayız. Şirketler geldiğinde size yalan söyleyecekler. İliç’i bir ziyaret edin. Orada ne tip yalanlar söylendiğini ve neler yaşadıklarını görün. Biz bu cennet yer, tahribatla karşılaşmasın diye, mezarlıklarınız bile sökülmesin diye mücadele etmek zorundayız” dedi.

“BU ÜLKELER KENDİ ÜLKELERİNDE MADEN ARAYAMIYORLAR”

Milletinin yanında olmayan, doğasını ve insanı koruyan korumayan bir iktidar olduğunu dile getiren CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk, “Her şeyden önce insanını, doğasını savunuyorsunuz. Çok uluslu şirketleri hep birlikte kovacağız. Onların sizin yeşilinizle işi yok, onlar para yeşili seviyorlar. Üç beş kişi zenginleşecek diye bu güzel doğayla dertleri yok. Siz hep buradasınız. Bu birlikteliğinizi bozmayın. İçinizden bazılarını satın almaya çalışacaklar. Geleceğinize sahip çıkın. Bu ülkeler kendi ülkelerinde maden arayamıyorlar. Çünkü orada doğanın bir değeri var” ifadelerini kullandı.

“ONLARA KARŞI HEP BİRLİKTE OLMALIYIZ

Yaşam alanlarını ve ekmeklerini ellerinde alacaklarını ifade eden CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, “Biz vatandaşla yan yana gelerek topraklarımızı alacağız, tarım alanlarımızı alacağız. Değerli dostlar, kadın arkadaşlar. Aslında bütün mücadele, bu ülkenin çocukları insanca yaşasın diye. Altın takmadan da yaşanır, altın almadan yaşanır. Onlar bizim ekmeğimize, aşımıza el koyuyor niçin? Üç kuruş kazanmak için. Onlara karşı hep birlikte olacağız. Bunlar, suyunuzu, ekmeğinizi, aşınızı alanlar. Herkesi dayanışmaya davet ediyoruz” dedi.

Haber Merkezi