Bursa Barosu: “Çevre ve insanlığın zararına olabilecek tüm girişimlerin karşısındayız”

5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle basın açıklaması yapan Bursa Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu, “Yeşil Bursa’dan geriye ne yazık ki betonlaşmış bir Bursa kalmıştır. Bursa Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu olarak çevre ve insanlığın zararına olabilecek tüm girişimlerin karşısındayız” mesajı verdi.

Bursa Barosu: “Çevre ve insanlığın zararına olabilecek tüm girişimlerin karşısındayız”
Yayınlama: 05.06.2024
A+
A-

5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle basın açıklaması yapan Bursa Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu, “Yeşil Bursa’dan geriye ne yazık ki betonlaşmış bir Bursa kalmıştır. Bursa Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu olarak çevre ve insanlığın zararına olabilecek tüm girişimlerin karşısındayız” mesajı verdi.

Bursa Barosu Başkanı Av. Metin Öztosun, yönetim kurulu üyesi Av. Umut Mısır, Komisyon Başkanı Av. Eralp Atabek ve komisyon üyesi avukatların katılımıyla yapılan açıklamayı, komisyon üyesi Av. Metin Çil okudu.

Açıklamada şöyle denildi:

“Ülkemizde siyasi otoritenin ekonomik bağımsızlık temasına dayanarak, arka planda uygulanan rant amaçlı yanlış politikalar ve özellikle maden ruhsatlandırma faaliyetleri; çevremizi hiç olmadığı kadar kirletmiş, vatandaşlarımızı ölüme götürmüş, para hırsıyla yeryüzüne verilen tahribat yeni felaketlere yol açmıştır.

Öyle ki yakın zamanda siyanür ile altın aranan Erzincan İliç’de bulunan madende meydana gelen faciada 9 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Yaşamımızı sürdürdüğümüz “Yeşil Bursa” olarak adlandırılan ilimiz ve ilçeleri ranta kurban edilmektedir. Yeşil Bursa’dan geriye ne yazık ki betonlaşmış bir Bursa kalmıştır. Çevre ve insan sağlığını tehdit eden yalnızca bir kısım girişimlere bakılacak olursa; Bursa Barosu, İznik’te 27 yıldır hukuksuzluğun sembolü olmuş Cargill’e, Yenişehir Kirazlıyayla’da yapılmak istenen tahribata, Akalan Köyü’nde gerçekleştirilmek istenen Erzincan/İliç ile benzerlik gösterebilecek facialara, termik santrallerin saçmış olduğu zehire ve doğal su kaynaklarının tüketimine, Uludağ’da kurulan alan başkanlığı ile yalnızca insanların değil tüm canlıların söz sahibi olduğu tabiatımızın talan edilmesine karşı mücadelesini geçmişten bugüne devam ettirmektedir. Ayrıca, kültürel ve tarihi miraslarımızı korumak adına başlatmış olduğumuz mücadelemiz büyüyerek devam etmektedir. Kaçak kazılar ve kaçırılan değerlerimize dair şikayetçisi ve takipçisi olduğumuz davalar ile yalnızca Bursa’nın değil bu coğrafyada yaşayan tüm insanların mirası ve değerleri korunmaktadır.

Bursa Barosu, üstlendiği misyon gereği yaklaşık 30 yıla yakın zamanda verdiği çevre mücadelesinde olduğu gibi; yukarıda anlatılan ve tamamı anlatılamayacak kadar çok olan tüm çevre katliamlarında halkın ve doğanın yanında durmuş, durmaya da devam edecektir.

Bursa Barosu bünyesinde faaliyet gösteren Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu üyesi avukatlar olarak bizler de; coğrafyamızda çevrenin ve dolayısıyla insanlığın zararına olabilecek tüm girişimlerin karşısında, doğa savunucularının ise yanıbaşlarında olduğumuzu, hukuktan aldığımız güç doğrultusunda çevrenin korunması için tüm gücümüzle mücadele edeceğimizi bir kez daha deklare ediyoruz.”

Haber Merkezi