9. Yargı Paketi’ne yönelik tepkiler devam ederken Bursa’da Koza Kadın Derneği ve Mor Salkım Kadın Dayanışma Derneği de düzenledikleri basın açıklamasıyla yasa taslağının geri çekilmesi çağrısında bulundu. Koza Kadın Derneği Başkanı Nursel Demir, kamuoyuna sızdırılan haliyle bu taslak yasanın Meclis’e getirilmeden geri çekilmesi çağrısında bulundu.
9. Yargı Paketi’nin maddeleri ve içeriğine dair tartışmalar devam ederken, kadınlar da taslağa tepki gösteriyor.
Söz konusu taslakta 13’üncü maddede 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 187’nci maddesinde yer alan “kadının soyadı”, “hak düşürücü süreler” başlıklarında düzenleme öngörülüyor.
Buna göre 721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 187’nci maddesinde yer alan, “kadının soyadı” düzenlemesinde yapılacak değişiklik ile Anayasa Mahkemesi (AYM) kararına kararına rağmen kadınlar evlendikten sonra bekarlık soyadlarını tek başına kullanamayacak.
Bursa’da Koza Kadın Derneği ve Mor Salkım Kadın Dayanışma Derneği de Nilüfer Dernekler Yerleşkesi’nde bugün “9. Yargı Paketi’ni geri çek” başlıklı bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Açıklamada konuşan Koza Kadın Derneği Başkanı Nursel Demir, artık hiçbir kadının ‘aileyi koruma’ masallarına inanmadığını, bunun nedeninin ise kadınları ve çocukları şiddete karşı koruyan yasaların bir bir yok edilmesi ve mevcut yasaların da uygulanmaması olduğunu söyledi.
İktidar partisinin torba yasa taslağına çerezlik konular koyarak kadınların temel insan haklarını tehdit eden başlıklarla 9. Yargı paketini dayattığını vurgulayan Demir, “Medeni Yasa’dan 6284 sayılı şiddet yasasına, ceza yasasından infaz yasasına kadar birçok temel yasada değişikliği 38 maddelik haliyle aynı torbaya tıkıştıran yasa teklifi ile iktidar, bir yandan tekrar tekrar suç işleyenlere af getirmeye çalışırken, diğer yandan ‘etki ajanlığı’ adı altında yeni bir suç icat etmeye de çalışıyor” dedi.
Demir, kamuoyuna sızdırılan haliyle bu taslak yasanın Meclis’e getirilmeden geri çekilmesi çağrısında bulundu.
Mor Salkım Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Dilek Üzümcüler ise, İstanbul Sözleşmesi feshedilirken iktidarın “Yerli ve milli yasamız 6284 var” sözlerini hatırlatarak, “Şimdi onun da failleri caydırıcı en önemli hükmünü kadükleştirmeye çalışıyorsunuz. Yasanın caydırıcılığını belirleyen tek yaptırım olan ve zaten çok ender uygulanan tazyik hapsi hükmünü itiraza açık hale getirmek kadın cinayetlerinin artması demek” şeklinde konuştu. Üzümcüler, kadınların güçlükle aldırdığı koruma kararları varken katledilmesine rağmen bu değişikliğin önerilme nedeninin erkek egemenliğini güçlendirmek, kadınların aile içinde şiddete boyun eğmesini, şikayet etmemesini sağlamak olduğunu ileri sürdü.
Mahkemenin iptal ettiği ‘kadın evlenmekle kocasının soyadını alır’ düzenlemesini tekrar yasalaştırılmak istenmesine dair konuşan Üzümcüler, “Kendi seçtiğimiz soyadı ile yaşamak en temel hakkımızdır. Anayasa’nın eşitlik ve ayrımcılık yasağını düzenleyen 10. maddesi, ailede eşitliği düzenleyen 41. maddesi ve Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi’ne aykırı olarak kadınlara erkek eşlerinin soyadını kullanmaları dayatılamaz” dedi.
Kadın katillerini, tecavüzcüleri ve çocuk istismarcılarının Temmuz 2023’te infaz yasasında yapılan düzenlemeyle affedildiğini ve daha sonra bu suçları işlemeye devam ettiklerini dile getiren Üzümcüler, “Şimdi yeni bir af getirmek istiyorsunuz. Tekrar tekrar suç işlemiş ve bu nedenle mahkûm olmuş hükümlülerin cezalarında koşullu salıvermeyi koydunuz 9. Torbaya. Neden? Bize ve çocuklarımıza karşı işlenen suçları affetme yetkisini nereden buluyorsunuz?” sorusunu yöneltti.
Yeni suç türü olarak adlandırılan ‘etki ajanlığı’ ile muhaliflerin sustuğu bir ülke yaratılmak istendiğini kaydeden Üzümcüler, tasarının yasalaşması halinde bugüne kadar yaşanan anti-demokratik baskı koşullarının derinleşeceğini; eşitlik, özgürlük, adalet adına her türlü arayışın önünün kesileceğini, tüm toplumsal muhalefet örgütlerinin kapatılma riski ile karşı karşıya kalacağını ve sivil toplum tamamen susturulacağını aktardı.
İktidarın amacını ve yöntemlerini bildiklerini açıklayan Üzümcüler, “Seçilmiş belediye başkanları yerine kayyumlarınızı atamanızdan, muhalif herkesi kumpas ve intikam davaları ile hukuka aykırı olarak hapislerde tutmanızdan biliyoruz. Rant aşkınızdan, imar yasalarınızdan, bilime ve bilimsel eğitime saldırılarınızdan, hayvanlara ve doğaya verdiğiniz zarardan biliyoruz” ifadelerini kullandı.
Haber Merkezi