Yeliz Toy: Yandaş vakıflara ayrılan bütçeyle okullarda çocuklar doyurulabilir

Eğitim İş Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy, ekonomik krizle beraber çocukların yalnızca okullara boş beslenme çantalarıyla gelmediğini, evlerde de aç kaldığını söyledi. Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden yandaş vakıflara yapılan ödemelere değinen Toy, bu paralarla okullarda çocukların açlık sorununa dair çözümler üretilebileceğini söyledi.

Yeliz Toy: Yandaş vakıflara ayrılan bütçeyle okullarda çocuklar doyurulabilir
Yayınlama: 17.11.2022
A+
A-

Zehra Değirmenci

Türkiye’de ekonomik krizle beraber yoksulluk ve açlık her geçen gün artıyor. Birleşik Kamu İş’in yayınladığı bilgilere göre ekim ayında 4 kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenebilmesi için harcaması gereken miktar bir önceki aya göre 556 TL artarak 8 bin 223 TL’ye çıktı.

Aynı ailenin tüm ihtiyaçlarının yoksunluk hissi çekmeden karşılayabilmesi için yapması gereken aylık harcama tutarı ise 24 bin 515 liraya ulaştı.

Özellikle asgari ücretliler, kamu çalışanları, emekliler ve işsizleri vuran ekonomik kriz, bu ailelerin çocuklarını da derinden etkiledi. Yoksulluğu en derin şekliyle yaşayan çocuklar okullarda karınlarını doyurmakta zorluk yaşıyorlar.

“ÇOCUKLAR EVDE DE AÇ KALIYOR”

Ancak Eğitim İş Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy’a göre çocuklar yalnızca okullarda değil, evlerde de aç kalıyor. Toy bu durumun, açlık ve yoksulluk sınırına bakıldığında ortada olduğunu söylüyor. Evlerde sağlıklı ve yeterli gıdaya ulaşamayan çocuklar, okullara da boş beslenme çantalarıyla geliyor. Toy’un aktarımına göre beslenme çantalarına ‘yemek’ koyabilen öğrenciler de ancak biraz ekmek ve birkaç tane zeytinle karnını doyurmaya çalışıyor. Bir tane meyve yanlarında getirebilmek şöyle dursun, çocuklar çantalarına bir dilim peynir bile koyamıyor.

Eğitim İş Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy

Geçtiğimiz yıl yaptıkları araştırmaya değinen Toy, her 4 öğrenciden 1’inin aç olduğu sonucuna ulaştıklarını hatırlatıyor ve öğrenci başına düşen harçlık miktarının ise 83 kuruş olduğunu ekliyor. Yani 1 TL bile değil. Sendika olarak yaptıkları hesapta 13 öğrenciye 1 simit düştüğü bilgisine ulaştıklarını söyleyen Toy, “Yani bugün okullarda çocukların tamamı bir simit bile alamıyorlar. Okullarda simit 5 TL, tost 15 TL olmuş. Artık ailelerin hem evlerde hem de okullarda çocukları doyurması imkansız hale geldi. Üstelik bu çocukların okula ulaşım giderleri de var.” diyor.

Açlığın beraberinde performans düşüklüğüne de neden olduğunu söyleyen Toy, çocukların aç olduğu için okullarda uyuduğunu, karın ağrısı yaşadıklarını, kendilerini derslere veremediklerini ve odaklanamadıklarını söylüyor ve ekliyor: “İyi beslenememiş çocukların derslerde verilen kazanımları edinebilmesi çok zor.”

“MAARİF VAKFI’NA AYRILAN PARAYLA ÇOCUKLARA 1 YIL SÜT DAĞITILABİLİRDİ”

Sosyal devlet ilkesi gereği devletin okullardaki çocuklara beslenme desteği sunmasını istediklerini ve okul sütünün yeniden dağıtılmasını talep ettiklerini söyleyen Toy, bu taleplerinin karşılık bulmadığını söylüyor. Sorunun Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin az olmasından kaynaklanmasına ise Toy’un cevabı, “Maarif Vakfı’na Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden geçen yıl ayrılan 1.8 milyar TL’lik miktarla Türkiye’deki tüm ilkokul öğrencisi çocuklara süt verilebilirdi.” oluyor ve devam ediyor: “Bugün kamucu bir anlayış olsa, yandaş vakıflara akıtılan para halkın çocukları için harcansa, bu çocuklar okullarda aç kalmazdı.”

Geçtiğimiz yıl öğretmenlere sordukları ‘öğrencilerinizin sağlıklı geliştiğini düşünüyor musunuz’ sorusundan bahseden Toy, öğretmenlerin tamamının çocukların sağlıklı beslenmediği için gelişimlerinin artık bozulduğunu, çocukların hem bedensel hem de zihinsel olarak yaş düzeyine uygun olarak gelişmediklerini söylediğini aktarıyor.

Türkiye’de birçok belediye suyun çeşmeden içilebileceğine dair propaganda yapıyor. Bunlardan birisi de Bursa Büyükşehir Belediyesi. Ancak çeşmelerden akan kireçli sular, çeşme suyunun pek de içilebilecek durumda olmadığını ispatlıyor. Okullarda su alamayan öğrencilerin çeşmelerden su içmek zorunda kaldığını dile getiren Toy, çocuklarda ishal görülmesine neden olduğunu söylüyor.

“YOKSULLUK OKUL TERKİNE NEDEN OLUYOR”

Okullarda yaşanan terklere dair konuşan Toy, 1 buçuk milyon kız öğrencinin eğitim hayatını sonlandırdığını söylüyor. Bunun nedenini ise çocukların karnını doyurmakta güçlük çeken ailelerin çareyi çocukları da okuldan almakta gördüğünü aktarıyor.

Yoksulluk nedeniyle çocuklar örgün eğitimi bırakmak zorunda kalıyor

Okullardan ayrılanlar yalnızca kız çocukları değil elbette. Örgün eğitimden ayrılan 700 bin çocuğun Mesleki Eğitim Merkezleri’ne (MESEM) geçtiğini aktaran Toy, bu çocukların haftanın 4 günü devlet eliyle kaçak işçi olarak çalıştırıldığını ifade ediyor. Çocukların MESEM’leri tercih etmesinin nedeni ise alacakları staj parası, yani yine yoksulluk.

Sadece aileleriyle kalan çocuklar değil, devlet himayesindeki yatılı okullarda öğrenimini sürdüren çocuklar da açlıkla karşı karşıya. Öğrenci başına 3 öğün yemek ve bir ara öğün için devletin ayırdığı bütçe 29 TL. Toy, bu miktarın 2023 sonuna kadar ancak 40 TL’ye çıkabileceğini söylüyor. 29 TL’yle 4 öğün sağlıklı ve dengeli yemek çıkarılamayınca, buradaki yemeklerin miktarı, kalitesi ve çeşidi de azalıyor.

“OKULLARDA YEMEK İSTİYORUZ”

Bursa’dan bir örneğe yer veren Toy, “800 öğrencisi olan Orhangazi Meslek Lisesi, yemekhanesini kapattı bu sene. Çünkü gönderdikleri bütçeyle okul yemekhaneyi açamadılar. Bütün bir yıl için o okula 30 bin TL bütçe verdiler. Bu bütçenin içine yemekhane çalışanlarının ücretleri de dahil. Bu nedenle yemekhane açılmadı” diyor.

Bu nedenle Toy, evlerde aç kalan çocukların hiç değilse okullarda sağlıklı beslenebilmesi için taleplerini şöyle sıralıyor:

“Tam gün eğitim yapan okullara öğle yemeği istiyoruz. Sabahçı-öğlenci sistemi olan okullara ara öğün istiyoruz. Öğrencilerimiz musluktan su içmesinler, bir şişe su istiyoruz. Acilen okul sütüne geri dönülsün diyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı’nın da bütçesine itiraz ederek hem personeline hem de çocukların nitelikli eğitim hakkına sahip çıkmasını istiyoruz.”