Resmi Gazete’de yayınlanan kararla birlikte ilaçlar için belirlenen Euro kurunda 2024 yılı boyunca bir güncellemeye gidilmeyeceği açıklanmıştı. Belirlenen sabit kur ile güncel kurun arasındaki makasın büyümesiyle ilaç yokluğu krizi büyümeye devam ediyor. Bursa Eczacı Odası Başkanı Adnan Erakın, ilaç fiyatlarının düşük olmasından dolayı firmaların Türkiye’den çekilmesinden endişe ettiklerini söylüyor.
Sibel Kahraman
Cumhurbaşkanı kararıyla yayınlanan Resmi Gazete’de ilaçlarda 2024 yılı için yeni Euro değerlemesi yapılmayacağı ilaç fiyatlarında 2023 yılı Aralık ayında belirlenen 17,5 TL, 2024 yılında da geçerli olacağı belirtildi.
İlaç fiyatlarındaki sabit kurla güncel kurun arasındaki farkın büyümesiyle birlikte birçok ilaç firması hayati önem taşıyan ilaçları Türkiye’ye göndermemesine neden oluyor.
İlaç yokları sonucu kronik hastalıkların ilaçlarının bulunmadığını, tüp bebek tedavisi için kullanılan ilaçlarda alternatif reçete dönemine geçildiğini söyleyen Erakın, “Bizim zaten yakın zamandan beri dile getirdiğimiz konulardan bir tanesi, İlaç Fiyat Kararnamesi’nde köklü çözümlerin getirilmesi. Bu konunun ivedilikle çözülesi taraftarıyız. Bu konuyla ilgili daha önce müjdeli bir haber almıştık. İlaç Fiyat Kararnamesi’nde kalıcı olarak köklü çözümler getirileceğine dair duyumlar almıştık. Bu duyumların kısa bir zaman içerisinde gerçek olmasını bekliyoruz.” dedi.
İlaç fiyatlarının İlaç Fiyat Kararnamesi ile belirlendiğini ve bu uygulamanın 2024 yılında başladığını dile getiren Erakın, 2009 yılından itibaren bu uygulamanın Euro kuru üzerinden güncellendiğini ifade etti.
Kurun sabitlenmesi nedeniyle bazı çokuluslu firmaların Türkiye’ye ilaç göndermediğini ifade eden Erakın, “İlaç Fiyat Kararnamesi’ndeki baz fiyatlarıyla ödemeler yapıldığı için özellikle çokuluslu ilaç firmaları bu konuda bazen gönderdikleri ilaçların maliyetleri çok arttığı için üretiminde ve Türkiye’ye ilaçları getirmekte imtina edebiliyorlar. Yakın zamanda bunun örneğini gördük. Bir ilaç firması bazı ilaçlarını Türkiye’ye getirmeyeceğini deklare etti. Bizim kaygımız, Euro kuru üzerinden fiyatlandırmanın yetersiz kaldığı noktada. İlaç fiyatları düşük olduğu için firmaların ilaçlarını Türkiye’ye getirmelerinden, satma koşullarından vazgeçmelerinden imtina etmelerinden çekince duyuyoruz. Bizim kaygımız bu noktada.” ifadelerin kullandı.
İlaç yoklarının aralık ayında yüzde 22 olduğunu, İlaç Fiyat Kararnamesi’nin yayınlanma tarihiyle birlikte ciddi ilaç krizi yaşadıklarını belirten Erakın, şu an 10 ilaçtan 1 tanesinin olmadığını söyledi.
Eşleri olmayan KOAH, astım, Alzheimer, beyin hastalıklarında ve parkinsonda kullanılan, göz hastalıklarında kullanılan, hipertansiyon ve diyabette kullanılan ilaçların eşdeğeri olmadığını tüp bebek ilaçlarında hekimlerin alternatif reçete kullanmaya başladığını ifade eden Erakın, “Halkımızın ilaca ulaşması noktasında biz her zaman görev alıyoruz. Bizim en çekinceli olduğumuz nokta burası. Halkımız ilacına ulaşabilsin, ilaç firmalarımız ilacının arkasında durabilsin, ilaçlarımız piyasa bulunsun. Biz bu noktada zaten görev alıyoruz. Bu ilaçların yok olmasını istemiyoruz.” dedi.
Eczacıların en sıkıntılı durumun gelen reçeteye yok demek olduğunu ve bu durumları yaşamak istemediklerini vurgulayan Erakın, “Bizim zaten yakın zamandan beri dile getirdiğimiz konulardan bir tanesi, İlaç Fiyat Kararnamesi’nde köklü çözümlerin getirilmesi. Bu konunun ivedilikle çözülmesi taraftarıyız. Bu konuyla ilgili daha önce müjdeli bir haber almıştık. İlaç Fiyat Kararnamesi’nde kalıcı olarak köklü çözümler getirileceğine dair duyumlar almıştık. Bu duyumların kısa bir zaman içerisinde gerçek olmasını bekliyoruz.