Ankara Gazi Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Kurucu Başkanı Prof. Dr. Süleyman Pampal, 1975 yılında Çin’de meydana gelen bir depremi örnek göstererek depremlerin daha önceden tahmin edilebileceğini söyledi.
Deprem ülkesi olan Türkiye’de son olarak 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve 10 ilin etkilendiği depremlerde resmi rakamlara göre 50 binin üzerinde insan hayatını kaybederken, yüzbinlerce insan yaralandı. Birçok bilim insanı ise şu an yaklaşan Marmara depremine dikkat çekiyor. Deprem tartışmaları sürerken, depremin önceden tahmin edilip edilmeyeceği ise merak konusu.
Ankara Gazi Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Kurucu Başkanı Prof. Dr. Süleyman Pampal, dünyanın her yerinde depremlerin önceden tahmin edilebilmesi adına birçok farklı yöntem izlendiğini açıkladı.
Kabuk deformasyonlarının izlenmesi ile depremlerin önceden tahmini konusunda çok sayıda çalışma olduğunu, özellikle de Japonların bu konuda çok çalıştığını söyleyen Pampal, “Depremlerden sonra yaptıkları çalışmaların; yükselmeler, alçalmalar, deniz seviyesinde, karada, fay zonundaki gerilme artışları, birikimleri ya da kabuktaki deformasyonun hızı ve bu deformasyonda bazen anomaliler belirlenirse, bu da depremin gelmekte olduğunu gösteren bir ipucu olabilir.” dedi.
Şimdiye kadar yapılan çalışmalarda hep depremden sonra tespitlerin yapıldığını kaydeden Pampal, bunun önemli bir veri olduğunu ancak bunun kullanıldığını ve depremin tahmin edildiğinin bugüne kadar söz konusu olmadığını ifade etti.
Çin’in Haicheng kentinde 1975 yılında meydana gelen depremi hatırlatan Pampal, bilim insanlarının depremden 4-5 saat önce bulguları değerlendirerek bir deprem meydana geleceği konusunda kesin görüş bildirdiklerini ve bu sayede insanları evlerden çıkardıklarını, uyarıdan 4 saat sonra ise depremin meydana geldiğini dile getirdi.
Aynı bölgede 8 ay sonra daha büyük bir depremi yine aynı bilim insanlarının tahmin edemediğini ve yüzbinlerce insanın hayatını kaybettiğini söyleyen Pampal, “Bunun dışında önceden tahmin edilmiş yıkıcı bir deprem yok. Çalışmalar var, çok önemli ipuçları var. Depremlerin önceden tahmini konusunda çok sayıda yöntem dünyanın her yerinde yoğunlukla kullanılıyor ve çalışılıyor. Çok sayıda bilim çevresi, merkezler bu konuya zaman, kaynak ayırıyorlar. Önümüzdeki dönemlerde depremlerin önceden tahmin edileceğini, can kayıplarının minimuma ineceğini düşünüyorum, biliyorum” dedi.
Haber Merkezi