Erkan Baş: Erdoğan tahmin bile edemeyeceği kadar ağır bir yenilgi alacak

TİP lideri Erkan Baş, seçimde Cumhur İttifakı adayı Recep Tayyip Erdoğan’ın “tahmin bile edemeyeceği kadar ağır bir yenilgi alacağını” söyledi.

Erkan Baş: Erdoğan tahmin bile edemeyeceği kadar ağır bir yenilgi alacak
Yayınlama: 13.03.2023
A+
A-

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, 14 Mayıs’ta yapılacak seçimde Cumhur İttifakı ve adayı Tayyip Erdoğan’ın “tahmin bile edemeyeceği kadar ağır bir yenilgi alacağını” söyledi.

Erkan Baş, Habertürk Tv’de Fatih Altaylı’nın Teke Tek programında açıklamalarda bulundu.

TİP lideri Baş’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

“2,5-3 yıl önce basın toplantısı düzenlediğimizde hedefimiz yüzde 3 ve parlamentoda grup kurmak demiştik. O gün gülümseyerek karşılandığını hatırlıyorum. Türkiye bu iki kutba sıkışmış siyasetin dışında yeni bir şey arıyor. Özellikle genç seçmenin etkin olduğu bir ülke. Bir arayış var. Cumhur İttifakı’ndan kurtulmak istiyor. Millet İttifakı’na baktığında aradığı heyecanı, yenilenmeyi göremiyor. TİP yeni fikri ortaya koyarak, dümdüz, olması gerektiği gibi ifade ettikçe ilgi arttı. Son dönemdeki şey tesadüf değil. TİP örneğin daha önce milliyetçi-muhafazakar mahalle olarak bilinen yerlerden desteğini alacakmış gözüküyor. Açık söyleyeyim bu beni daha çok heyecanlandırıyor. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin, ucube sisteminin yenilmesi, ortadan kaldırılması gerekiyor. Bu temel görev.

‘ÇOK KÖTÜ DURUMDAYIZ’

Bir de Türkiye’nin yeniden inşa sorunu var. Son 5 yılda yaşadıklarımız; aslında kanalizasyon patladı. Ortalık pis, çok kötü durumdayız. Hemen bir temizlik yapmamız lazım. İnsanlar biraz rahat nefes alsın diye parfüm de sıkmak lazım hatta. Başka problem var, tesisatı yenilemezsek, ileride yeniden aynı problemle karşı karşıya kalırız. Sevgili Sera bize katıldığında bazı CHP’li arkadaşlar surat yapmaya başlamıştı. Birkaç arkadaşa sorduğumda ‘Yakıştı mı, size’ deyince, ben de ’20 yıldır sosyalist oyları aldınız, ona sayın’ demiştim. Biz bu seçimde iki oy kullanacağız. Bir tanesi Cumhurbaşkanlığı’nda bir tanesi partilere kullanacağız. TİP, İstanbul 2. bölgede 100 bin oy aldığında ittifakın üyesi olduğu için barajı geçmiş olacak. Bu insanların oy kullanmalarındaki özgürleşmeyi beraberinde getiriyor. Biz hiç yalan söylemedik. Sizin seçiminize katılıp da ‘bu seçimde iktidar olmayacağım’ diyeni görmedim. İktidar her rejimde vardır. Ama demokrasi şöyle ayrışır; muhalefetin güçlü olduğu rejimdir.

‘AK PARTİ’DE İKTİDAR NİMETİ ORTAKLIĞI VAR’

Türkiye’nin önümüzdeki dönemde güçlü bir ana muhalefete ihtiyaç var. AK Parti’de iktidar nimetleri ortaklığı var. Belli bir süre içerisinde yok olacağını düşünüyorum. Son zamanlarda yenilgileri yaşamış partilerle yan yana geliyor. Attan düşmüş gibi. TİP herhalde en erken önümüzdeki seçimlerde muhalefetin ortak paydada birleşmesini söyleyen parti. Haftalarca hiç durmadan vatandaşla toplantı yaptık. İddiamız, Türkiye’yi 20 yıldır dünyanın belki de en kötü iktidarlardan birisi yönetiyor. Çok kritik hatalar yaptık. 2018’de ‘ilk turda çok aday çıksın, iş ikinci tura kalır, en fazla kim alırsa ona oy veririz’ dendi. Dışarıdan baktığımızda çok mantıklı gözüktü. Dert ikinci tura kalmak. Muhalefetteki diğer adaylardan fazla oy alırsanız kalırsınız. Muhalefet adayları birbirleriyle rekabet ettiler, Tayyip Erdoğan ilk turda aldı. Biz başından bu yana bu seçimin mümkün olduğunca muhalefetin tek adayla birleştiği dedik. Bunun dışındaki her türlü eğilim bana yanlış geliyor. Benim için geçen seçim akşamı Muharrem İnce defteri kapanmıştır. ‘O akşam benden talimat bekleyin’ deyip seçim stratejisi geliştirip o akşam kaybolursanız, size güvenmezler.

‘ERDOĞAN KUTUPLAŞTIRMA KONUSUNDA MAHİR’

AK Parti sürekli toplumu kutuplaştırdı. Karşısında ittifakları bölmek konusunda Tayyip Erdoğan mahir siyasetçisi. 2018’den bu yana kimyasını bozan şey, halkta oluşan ittifakı bölemedi. Bugün halkın içinde oluşmuş çok ciddi bir şey var. Bence krize halk müdahale etti. Tayyip Erdoğan kutuplaşmanın kendisine yaradığını düşünüyor. Her seferinde buna ilişkin düşmanlaştırıcı bir şey kullanıyor. Bir keresinde şunu söyledi, hiç unutmam, ‘ağır terörist’ dedi. Karşısındaki herkes terörist gibi. Hala Türkiye’de geçmiş siyasetin kodları orada belirleyici. Bir genç, bir Kürt, bir Alevi, bir emekçi oraya baktıklarında kendilerini görmüyorlar. Orada da siyaset daha çok Ankara kulislerine sıkışmış durumda. Altılı Masa’da sanki siyaset masaya hapsedilmiş durumda. Bütün partiler iki kutupta da sadece seçmen gözüyle bakıyorlar. Bize oy ver, alkışla, destekle, evinde otur. Sera’nın muhteşem tespiti; Türkiye’de siyaset, yaşlı, zengin erkekler kulübü. Türkiye’de parlamentoya dönün neredeyse hepsi erkek. Türkiye en çok neyiyle övünüyor? Genç nüfusa sahibiz.

‘EN BAŞA YAZILMASI GEREKEN ŞEY HALKIN ÇIKARLARI”

Türkiye’nin yüzde 99’u emekçi, parlamentoya bakıyorsanız, neredeyse yoklar. Bir maden işçisinin, tarladaki köylünün, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki öğrenci niye Meclis’te temsil edilmesini kimse düşünmüyor? Hatay’da parti toplantısı yaptık. Herkes adaylık için şu kadar para vs. diyorlar. Biz dedik ki, ‘Bizden aday olacak olan bir gıda kolisi, bir hijyen kolisi alıp deprem bölgesine gönderin’ dedik. Biz milletvekili aday listemizi genel merkezde hazırlamayacağız dedik. Örgütlü mücadele dedik. İşyerinde sendikal mücadeleye katılmış mı, haksızlıklara karşı durmuş mu? Eğer öyleyse hiç tartışmasız onu aday yapın, dedik. Bizi maçımızdan en başa yazılması gereken şey halkın çıkarlarıdır. Barış ve ben ilk vekil seçildiğimizde şunu yaptık. Her hafta halkla konuşuyoruz, Meclis’te ne olduğunu anlatıyoruz. Konuşmalarımız çok beğeniliyor, niye biliyor musunuz; onların söylediğini söylüyoruz. Çanakkale için hayalimiz. Orada Kaz Dağları Dayanışması diye bir örgütlenme gelişmiş.

‘SOKAKTA ATMOSFER ÇOK GÜÇLÜ’

Kanada’dan bir şirket gelip orayı yağmalıyordu. Hepimiz uyuyorduk. Orada mücadele edildi ve o şirket oradan defedildi. Bütün ülkeyi kurtardılar. Eğer biz oradan bir arkadaşımızı milletvekili seçtirebilirsek. Kadın kooperatifinden, işçi sendikasından aday olursa. Biz halkın örgütlülüğünü güvence haline getireceğimizi düşünüyoruz. Bir kriz olduğunu hissediyorduk. Bu kadar sert çıkışla, neredeyse dağılma noktasına geleceğini beklemiyorduk. İlk anda şaşırdım. İlk tepkilerini görünce eğer vazgeçmelerse ağır yenilgi yaşayacaklarını hissettim ve geri dönüşün olacağını düşündüm. Beni orada heyecanlandıran şey, halk devreye girdi. En alışıldık siyaset tarzını sürdüren partiler bile halk bir anda ayağa kalkınca hizaya getiriyor. Biz bu heyecanı tutmak zorundayız. Şu anda benim gördüğüm sokaktaki atmosfer çok güçlü. Dün Hatay’daydım. Havaalanında bakışları görüyorum. Eskiden selam verirken çekinirlerdi. O atmosfer değişmiş.

‘İSTANBUL SÖZLEŞMESİ BİZİM KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR’

Henüz karar vermedik, destek verebiliriz dedik. Emek ve Özgürlük İttifakı’nda müttefiklerimizle de bunu konuşacağız. Başından bu yana tek aday demişiz. Millet İttifakı’nın geçen seçimde 3 adayı vardı. Teke inmiş şimdi, olumlu gelişme. Kılıçdaroğlu’nun kendisinin tüm muhalefetin adayı haline kendini görüp isteyecek mi, istemeyecek mi? Sendikalar, kadın örgütleri, gençlik, çevre örgütleri ile görüşmeden ‘Ben hepinizin adayıyım’ demek yakışık almaz. AK Parti devleti mahvetti. Bütün mekanizmaları çöktü, parti devleti haline dönüştü. Altılı Masa devleti rayına oturtma masası. AK Parti bir de toplumu mahvetti. Biz eğer Millet İttifakı iktidarı olursa, muhalefet nasıl yapılır göstermek için varız. İyi şeyler mi yaptılar, destekleriz. Mesela kadınlar, bu iktidara karşı en kararlı mücadeleyi verdiler. İstanbul Sözleşmesi ortaya çıktı. Altılı Masa’daki bazı partiler buna karşılar ya da tereddütlüler. Bizim açımızdan bu kırmızı çizgi. Bu konuda adım attıklarında arkalarında duracağız.

‘EĞİTİM, SAĞLIK, SATIN ALINABİLİR BİR ŞEY OLUR MU?’

Kemal Bey, parayı geri alacağız diyor. Aldığı parayı nerede kullanacak? Halk için attığı her adımı destekleyeceğiz. Halka karşı bir girişimleri olursa bunun hesabını soracağız. Emekçinin, yoksulun, halkın doğrudan temsil edilmesini hedefliyoruz. TİP Türkiye’nin kırmızı çizgisi olacak. Biz eğitimin alınıp, satılabilir bir şey olmasına karşıyız. İki çocuk, aynı zeka seviyesine sahip. Birisinin annesinin, babasının parası var diye iyi okullarda okuyacak, diğerinin parası yok diye AK Parti İmam-Hatip’e mahkum etti. Sağlık alınıp, satılabilir bir şey mi? Biz bu açılardan net çizgilere ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Enkazdan çıkan kadının ‘Beni özel hastaneye götürmeyin, param yok’ diyordu.

‘CUMHURİYET NASIL İKTİDARA TESLİM OLDU?’

Ne oldu da 80 yıllık cumhuriyet geldi geldi AK Parti gibi iktidara teslim oldu? Bizim yanıtımız var. Diyoruz ki, 80 yıl boyunca solu yok etme temelli politika izlediniz. Sol düşmanlığı vardı. Ülkede gerici, ırkçı fikirler devlet tarafından desteklenerek büyütüldü ve sol ezildi. Halk kendisini siyasette temsil edemedi.

Haber Merkezi