Mevsim normallerinin altındaki yağış ve normallerin üstündeki sıcaklık Bursa başta olmak üzere birçok bölgede tarımı olumsuz etkiliyor. Kuraklık ve artan girdi maliyetleri sonucu uzmanlar gıda krizinin büyüyebileceğine dair uyarılarda bulunuyor.
Emre Can Çelik
Ülkenin doğusundan batısına yoğun bir kuraklık yaşanıyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğünün verilerine göre; aralık ayında Türkiye’nin birçok bölgesinde ve Bursa’da şiddetli kuraklık hakimdi. Bursa Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (BUSKİ) verilerine göre ise Bursa’nın içme suyunun en önemli kısmını karşılayan, Nilüfer Barajında ve Doğancı Barajı dip seviyelerini gördü.
Ülke genelinde yaşanan şiddetli kuraklık nedeniyle tarımın ağır yaralar alabileceğini ön gören Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Dr. Fevzi Çakmak, önümüzdeki birkaç ayın kışlık ürünler için kritik bir süreç olduğunun altını çizdi.
AĞAÇLAR ERKEN UYANIYOR
Mevsim normallerinin üstünde seyreden hava sıcaklıklarının ağaçların erken uyanmasına sebep olacağını aktaran Dr. Fevzi Çakmak, “Erken çiçek açan badem ve erik gibi meyve ağaçlarının, havaların tekrar soğumasıyla üşüyüp dökülmeye başlaması, bu yıl meyvede zarara yol açabilir” dedi.
Kuraklığın devam etmesi durumunda tahıl, sebze ve meyve üretiminde üreticinin ciddi sorunlar ile karşı karşıya kalacağını belirten Dr. Fevzi Çakmak, yurttaşların yaz aylarında bazı meyve ve sebzeleri bulmakta veya satın almakta güçlük çekileceğinin ifade etti.
Bursa ile anılan birçok sebze ve meyve türünün kuraklık nedeniyle tehlike altında olduğunu ifade eden Dr. Çakmak, Bursa’daki tarım arazilerinin sanayi alanlarına dönüştürülmesinden kaynaklı iklim krizi ile beraber Bursa’da toprak krizinin de yaşandığını ifade etti.
Dr. Çakmak, Bursa’nın tarım ve tarih kenti olduğuna dikkat çekerek yatırımların bu yönde yoğunlaşması gerektiğini vurguladı.
Genel ve yerel yönetimlerin iklim krizini dikkate alarak yatırımlar yapması gerektiğine dikkat çeken Dr. Fevzi Çakmak, “Bursa’daki günlük su tüketiminin yüzde 77’sinin tarımsal sulama kaynaklı olduğunu belirterek, “Tarımsal sulamadan yapılacak tasarruf evsel kullanımdan yapılan tasarruftan çok daha fazla olacaktır. Buna dönük yatırımlar yapılmalı. Bütün tarımsal sulama sisteminin kapalı ve basınçlı sulama sistemine dönüştürülmesi gerekiyor. Bu sulama sistemi ile kayıp kaçak oranı düşürülecek ve verimlilik artacak. Bilim ışığında yapılan sulama programları ile yüzde 50 su tasarrufu sağlanabilir. Tarımsal sulama mutlak vaziyette yatırıma ihtiyaç var. Değişen iklim koşullarına uygun yeni yöntemler kullanılmalı ve bunların çiftçi ile buluşturulması gerekiyor.” dedi.